Eylül ayı enflasyonu TÜİK’e göre bile çok yüksek çıktı. Piyasa beklentileri yüzde 2.5 seviyesinde iken, TÜİK enflasyonu yüzde 3.23 olarak açıkladı. ENAG’ın yarısı hatta üçte biri kadar enflasyon açıklayan TÜİK, ENAG’a yaklaştı. ENAG’ın enflasyonu da yüzde 3.79 oldu. Artık mızrak çuvala sığmıyor.

Mehmet Şimşek’in ve Merkez Bankası’nın başarı ile çalıştıklarını iddia ettikleri dezenflasyon programının çalışmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Her defasında aklı başında tüm iktisatçılar, bu programın çalışmayacağını söylediler, her defasında da Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası, programın başarı ile çalıştığını iddia etti.

Gelişmekte olan ülkelerde yıllık yüzde 5 dolayında olan, enflasyon Türkiye’de TÜİK’e göre yüzde 33, ENAG’agöre de yüzde 63 seviyesinde. İki yıl önce de bu programa başladıklarında enflasyon TÜİK’e göre yüzde 61 idi (Ekim 2023) Hangi program çalışıyor da iki yılda enflasyon yüzde 61’den yüzde 5’lere inmiyor.

2025 için başlangıçtaki enflasyon hedefleri yüzde 15 idi, sonra yüzde 24’e çıkardılar, daha 45 gün önce yılsonu enflasyon tahminlerini yüzde 25-29 arasına yükselttiler. Şimdiden anlaşılıyor ki, yüzde 30-32’nin altına düşmeyecek.Ama enflasyonla mücadele etmek için, hükümete dar gelirlinin, emeklinin, asgari ücretlinin boğazının sıkılmasını öneren mektuplar yazıyorlar.

Başından beri söylediğimiz şey şu: Artık orta gelirli nüfus kalmadı. Nüfusun yüzde 70’i yoksulluk sınırının, yüzde 15’i açlık sınırın altında. Toplam yüzde 85 yoksulluk sınırı ve altında yaşıyor. (Aksoy Araştırmanın geçtiğimiz hafta yaptığı araştırma)

Dar gelirlinin, emeklinin zaten alım gücü düşüyor ve artan bir talebi yok. Siz bu kesimin talebini daha da kısarak enflasyonu düşüreceğinizi sanıyorsunuz. Defalarca yazdık. Zengin kesime yüksek faiz veriyorsunuz. Verdiğiniz faizin bir kısmı dönem sonunda daha da büyüyen mevduat olarak geniş tanımlı para arzını şişiriyor, enflasyonist baskı yaratıyor. Ama faiz gelirinin bir kısmı ile zengin daha da zenginleşiyor ve lüks tüketim malları ithalatı ve tüketimi artıyor. Yine enflasyonist baskı oluşuyor. Sadece bir örnek… Yılın ilk 8 ayında fiyatı 30 milyon ile 100 milyon lira arasında değişen süper lüks otomobil satışı 4538 adet. Yazıyı rakamlara boğmayalım. Genel olarak ara girdi ithalatı düşüp sanayi gerilerken, lüks tüketim malları ithalatı artıyor.

Merkez Bankası, enflasyon raporunu açıklarken, eğitim harcamaları ile gıda maddeleri harcamalarını kontrol edemediğini belirtiyor. Bahane olarak eğitim harcamalarındaki artışı gösteriyor. Değerli bir iktisatçı arkadaşımız Menekşe Yılmaz da doğal olarak sormuş.

“14 bin 700 özel okul ve 78 tane de vakıf üniversitesi var. Eğitim enflasyonu aylık %18, yıllık %66 ve 3 yıllık %482. 15 bin eğitim tüccarına bile diş geçiremeyen, enflasyonu düşüremez! Asgari ücret artmasın diye mektup yazan TCMB, kayıt ücretleri için de mektup yazsa ya!”

Çalışan program, dezenflasyon programı değil. Halkı daha da yoksullaştırıp servet transferi programı. Programın ekonomi politiği ise “Aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin” olarak özetlenebilir.

Not: Herkes yaz aylarında izin kullanır. Biz ise Ekim’i bekledik. Bir süre izin.