CHP İstanbul İl yönetiminin bir Asliye Hukuk Mahkemesi ara kararıyla tedbirli olarak görevden alınması, yerine Gürsel Tekin’in atanması, 15 Eylül’de görülecek CHP Mutlak Butlan davası için de örnek olacak gibi duruyor. Ankara’daki mahkeme, İstanbul Mahkemesinin kararını istediğine göre, 15 Eylül’de esas karar çıkmasa da ara bir tedbir kararıyla Özgür Özel ve yönetimi tedbirli olarak görevden uzaklaştırılıp yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayyum olarak atanabilir.
Yaklaşık 20 gündür biz iktisatçılar kendi aramızda, Whatsapp gruplarında, X hesaplarında, şunu tartışıyorduk. Piyasalar, Merkez Bankası’nın 11 Eylül toplantısında ve sonraki aylarda faizi indireceğini bekliyor. Yılsonuna kadar faizlerin 8-10 puan arasında düşürüleceği konuşuluyor. Faizler düşecekken, Hazine, neden son bir aydır, yüksek faizle ihtiyacının üzerinde borçlanmaya gidiyor?
19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’na yapılan yargı darbesinden sonra Merkez Bankası’nın 60 milyar dolara yakın rezerv yakması, faizlerin yükselmesi, yüksek faiz nedeniyle devletin borçlanma maliyetlerinin artması, milletin sırtına binen borç yükünün ağırlaşması ile karşılaşmıştık. Yaklaşık 15 gün kadar önce, Merkez Bankası rezervleri tekrar 19 Mart seviyesine yaklaştı. Bu arada da faizlerin inme beklentisi yaygınken, Hazine’ni iç borç çevirme oranının ihtiyacının üzerine çıkması üzerine iyimser iktisatçılar şu yorumu yapıyordu:
“Hazine yüksek faizle yüksek borçlanma yaparak, piyasadan likidite çekiyor ve böylece, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede sıkı para politikasına destek veriyor olabilir.”
Ben ve benim gibi düşünen iktisatçıların tahmini ise şöyleydi:
“Ya yeni bir hukuk darbesi geliyor, ya da YPG’nin silah bırakmayacağını açıklaması ve ABD’nin de YPG’yi açıkça desteklemesi üzerine, Suriye’de bir askeri operasyon gündeme gelebilir, açılım komisyonu dağılır, iç huzursuzluk artar. Hazine ve Merkez Bankası cephane biriktiriyor.”
Ben, yeni bir hukuk darbesini bu kadar erken beklemiyordum. Merkez Bankası ve Hazine’nin daha çok, PKK ile oturulan masanın dağılacağı ve Suriye’deki askeri operasyon için hazırlık yapıldığını tahmin ediyordum. Denizci deyimi ile gökyüzünde fırtına bulutları tepemize doğru geliyordu.
Şurası da bir gerçek… Bir Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkisi olmayan bir konuda karar vererek Yüksek Seçim Kurulu’nun varlığına dinamit döşedi. Bir başka işaret fişeği, dün öğle saatlerinde geldi. Ataşehir İlçe Seçim Kurulu, 13 Eylül’de toplanacak CHP Ataşehir İlçe Kongresinin, Asliye Hukuk Mahkemesi kararını gerekçe göstererek yapılamayacağına hükmetti. Sanırım konu İl ve Yüksek Seçim Kuruluna da taşınacaktır. YSK, kendi temeline döşenen dinamitin fitilini ateşleyecek mi, ateşlemeyecek mi bekleyip göreceğiz.
29 Haziran 2025 Pazar günü 12 Punto İnternet sitesinde yazdığım “Mutlak Butlancı Kılıçdaroğlu” başlıklı yazıda bugünlerde dillendirilen şu tehlikenin altını çizmiştim:
“Böyle bir davanın açılması bile söz konusu olamaz. YSK’nın yetkisine giren bir konuya başka bir mahkeme bakamaz… Anayasa 101’inci maddesine göre, Cumhurbaşkanı Adayı olmak için Yüksek Öğrenim Mezunu olmak şarttır. Mutlak Butlan konusudur. YSK’nın, kendini yasama yerine koyarak geçersiz oylarla rejim değiştiren referandumu onaylaması, Mutlak Butlanın feriştahıdır.
Eğer YSK kararları, başka mahkemelerde tartışılmaya başlarsa, kim bilir gelecekte neler olacak? Kim bilir önümüzdeki seçimler için nasıl senaryolar hazırlanıyor? Bu soruyu tarihe not düşüyorum. Bu sorunun yanıtını hukukçular ve siyasetçiler tartışmalı.”
Ben bu önemli konuyu 30 Haziran’da yapılan Mutlak Butlan davası duruşmasından bir gün önce 29 Haziran’da sordum ve siyasetçiler ile hukukçuların tartışmasını önerdim. O zaman tartışmadılar.
O günlerde Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, CHP’ye, “Madem öyle siz de Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2017 Anayasa referandumu için mutlak butlan için mahkemeye başvurun” önerisini yapmıştı. Onu da dinlemediler. Büyük ihtimalle, CHP’nin bu başvurusunu mahkemeler, “Yetkimiz yok, YSK kararlarına itiraz edilemez” diyerek davayı ret edecekti. Ok yaydan çıktı mı çıkmadı bilemiyorum ama o zamanlar tartışılması gereken konuyu şimdi tartışıyorlar.
Bu arada Mutlak Butlan davaları için zaman aşımı yok. Önerilen davalar hala açılabilir. Dedik ya YSK’nin zeminine dinamit döşediler.