Şeyler Çok Şeyler’i bir okul projesine dönüştürdü; 18 Haziran’daki sunumunun tüm gelirini Lösev’e bağışladı. Muhteşem enerjileri olan çocuklarla sahne aldılar. Çocukların eğitimlerinden, şov içeriklerine, videolardan seslere, afiş, bilet, davetiye tasarımından dekor, kostüm, sponsor, ses/ışık, resmi görüşmelerin tümünü, hepsinin sorumluluğunu Gökcan Gökmen üstlendi.
Ayvalık’a yerleşen o kadar çok yazar, çizer, şarkıcı, yönetmen, şair, ressam, bestekar, müzisyen ve sanatçı var ki! Hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkıveriyorlar ve size candan selam veriyorlar, kibirsizce, belki de Ayvalık’ın havasından suyundan olmalıdır bu yaklaşım diye düşünüyorum. Kafede çay yudumlarken Armağan Çağlayan, bir bakıyorsunuz, Bulutsuzluk Özlemi’nin Nejat Yavaşoğulları, pat diye yanınızdan geçip giden Hülya Avşar. Üç Kız Kardeş’in yazarı ve dizideki başarılı anne rolüyle İclal Aydın. Bir Demet Tiyatro'daki Tirbüşon rolüyle tanıdığımız Serhat Özcan, Küçükköy’e yerleşen Burcu Biricik, Şafak Türküsü’yle tanıdığımız Şair Nevzat Çelik, yazar Feyza Hepçilingirler, ünlü oyuncu Ozan Güven ve daha niceleri.
Ben de hakim oluverdim
Etrafında böyle güzel insanlar olunca bana da “Üç Kız Kardeş” dizisinde iki kez oynamak düştü. İki bölümde hakim rolündeydim, birinde çiftleri boşamadım, “Gidin iyice düşünün karar verin” dedim. İkincisinde kararlı bir şekilde karşıma çıkan çifti iki dakika içinde boşayıverdim. Güzel bir anı oldu benim için, kamera karşısına geçmek de varmış meslek yaşamımda.
Amfitiyatroda başarıyla sergilediler
Yani ünlü ünsüz çok sayıda sanat camiasından insanlar tanıdım Ayvalık’ta. Son olarak bir aşk macerasıyla yolu Ayvalık’a düşen, çok sayıda film ve dizide izlediğimiz ama burada tanışmak şansına eriştiğim, Gökcan Gökmen. Yaşama geçirmek istediği projesine destek almak için, Ayvalık Belediyesi’ne geldiği bir dönemde tanıştık. Projesine ancak duyuru ve birkaç bilbord ile katkı koyabildik. Gökcan Hoca, sıcakkanlı, girişimci, bu projeyi tek başına yaşama geçirmek için koşturuyor çalmadık kapı bırakmıyordu. Adı “1Şeyler Çok Şeyler” projeyi de ortaokullu çocuklarla yürüttü ve Amfiyatro’da başarıyla sergilediler.
İlk heyecan; Çicek Taksi
Başarılı oyuncu Gökcan Gökmen, televizyon dünyasına ilk adımlarını "Çiçek Taksi" dizisiyle atmış. Ardından Duman grubu ve İbrahim Erkal ile klip çekimleri, Show Tv’de Sensiz olmuyor ve Acı Hayat, Kanal 7’de Kaçak Gelin ve Hatçe Sosyetede filmi, Mahpeyker Kösem Sultan Filmi - Dilaşup Sultan karakteri, Dispotik Kısa Film - Eski Koltuklar, Genç Osman Yavaş - Daha Küçüksün Klibi, TRT 1 - Yüzyıllık Mühür Kadın Kahramanlar Elizabeth karakteri, “1 Şeyler Çok Şeyler” Sahne Şovu, “1 Şey” çocuklar için farkındalıklı mutluluk oyuncağı, “Gerçek Filtre” art book, “Canlı Şeyler” Podcast yayını (spotify ) ve Gökcan Gökmen Youtube Kanalı. Gökcan Hanım, genç yaşına o kadar çok şey sığdırmış ki!
İlk 20 finalist arasına kalmış
Gökcan Gökmen ile Cumhuriyet Meydanı’nda Ayvalıkgücü Kafeterya’da buluştuk. Bitmek tükenmek bilmeyen poyraz rüzgarının yüzümüze çarptığı, yüzlerce balığın deniz yüzeyinde oynaştığı sıcak bir öğlen vakti çaylarımızı yudumlarken, bir yandan da Gökcan Hoca’nın Ayvalık’a kadar uzanan öyküsünü ilgiyle dinledim. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi İzmir’de tamamlayıp, Celal Bayar Üniversitesi Matematik bölümüne devam eden Gökcan Gökmen, eğlence amaçlı katıldığı Star TV “Miss Turkey” Güzellik Yarışması’nda ilk 20 finalist arasına kalmış ve sanat dünyasıyla tanışmış.
Yolu, Şahika Tekand ile kesişince
Okul harçlığını çıkarmak amacıyla çıktığı yolda Çiçek Taksi dizisine başladığında, “Nerede ve kim olmak istediğimden emin oldum” diye söze başlayan Gökcan Gökmen, “Evet oyuncuydum, başka bir şey olmak mutlu etmeyecekti. Emindim, seçim vakti gelmişti ve kariyerimi oyuncu olarak devam ettirmeye karar verdim. Çok mutlu olduğum sette, duayen oyuncuların karşısında öğrenme açlığıyla keşfetmenin tadını çıkarıyordum. Yolum Türkiye’nin en iyilerinden Şahika Tekand ile kesişti ve ne kadar şanslıydım ki öğrencisi olabildim. Çok uzun bir yolculuk olmasa da bendeki birçok benin oluşmasının sebebi canım hocam Şahika Tekand’dır.
İlk kamera önü, Duman Grubu’yla
Çiçek Taksi, ilk dizi sektöründe kamera karşısına geçişim olsa da ilk kamera önünde olmam; Duman grubunun Bebek klibiyle gerçekleşti. O yüzden hep en sevdiğim grup Duman’dır. Oyunculuğa başladığım ilk günlerden itibaren karşılaştığım her usta, çok parlayacağımı söylüyordu. Parlamaya da başlamıştım, hatta bir gün büyük üstat Kartal Tibet yanındaki yapımcıya dönüp benim için; ‘bu kız her eve girmeli ‘demiş ve bana başrolü vermişti.
Aşka bağlandım, evlendim ve kızım oldu
Kendimi kızıma adadım görünür bir biçimde. Hatta oyunculuğa zaman zaman ara versem de kutsal saydığım anneliğimde çok ama çok yeterli hissediyordum kendimi. Bu süreçte bir Youtube kanalı açtım. Kendi kendimi kamera önüne koydum hem de kendi kanalımda. Ben oyunculuğa başlarken kimse bana oyunculuğun zor yanlarını anlatmamış ve rehber olmamıştı. Buradan yola çıkarak, ben gençlerin yanında olacağım dedim ve kanalımda deneyimlerimi anlattım, soruları cevapladım ve oynayıp kendilerini gösterebilmeleri için kanalımı genç yeteneklere açtım” diyor Gökcan Gökmen.
Tayfa 369 serüveni
Genç yeteneklerin kendisini çok sevdiğini ve kendisinin de onları çok sevdiğini anlatan Gökcan Hoca, hemen ardından bir ekip kurduğunu ve adını da Tayfa 369 olarak belirlediğini söylüyor. Bir taraftan ekip ve diğer taraftan gençlerin öğrenme açlığıyla kendisini, onlarcasının karşısında sahnede ders verirken bulduğunu anlatan Gökcan Hoca, o süreci şöyle anlatıyor:
“Kimseye benzemeyen bir tarz ile 5 saate yakın aşırı keyifli atölyeler düzenlemeye başladım. Farkındalık odaklı tamamen değer yüklü saatler ile hoca da olmuştum sayelerinde bu muhteşem kalplerin. 300’den fazla katılımcıya 600 saatten fazla online ve interaktif eğitim verdim. Yetmedi, tüm hayal kuranları bir araya getirebileceğime inandığım bir sanat çiftliği projesi tasarladım ve bu uğurda kızımla ve tayfamla yollara düştüm. Hiç bilmediğim bir memlekette yeni bir ben inşa ederken, sokak satıcısı Turgay Ağabey’den Divan Otel’in sahibi Göksel Bey’e kadar, 300’den fazla harika insanla tanıştım. Anladım ki; insanın en büyük zenginliği, psikolojik ya da fiziksel fark etmeksizin ne imkanı varsa o imkanıyla yanında olup hayallerini severek destekleyenlerin varlığıymış. Değerlerine katkı sağlayan ve onları yüceltebilenler varsa yanımızda, işte o zaman hiçbir şey korkutmuyormuş. Tek başıma 1 şeyken, değerlerimi sevenlerin sevgisiyle birleşince ne çok şey oluyormuşum, oluyormuşuz. Bunu da deprem zamanı daha net öğrendim. 6 Şubat Hatay depreminde bir yandan herkes barınma ve gıda yardımı yapıyorken ben ise oralarda bir yerde hep çocukları gördüm. Korku dolu bakışları, mutsuz yüzleri, düşmüş omuzları ile o kaosta ihmal edilen çocukları. En sevdiklerimden Bilge hocamın bir röportajındaki cümle ilham oldu bana ve çocuklara güzelliklere bakabilmenin ne kadar büyük bir güç olduğunu öğretmek istedim. “1 ŞEY” Tasarladığım ve atölyeler bulup yaptırdığım mutluluk oyuncağım. Oyuncaklarım, 300 çocuğu ve daha ötesi ebeveynlerini çok mutlu etti. Oyunlar oynadık hep beraber beton konteynerlerin arasında. Hep beraber dans ettik, güldük, yetmedi, çoğalmalıydık. Yola düştüm yine yeni bir hayalin peşinden.”
Bir dürtüyle yazmaya başlıyor
Film ve sahne derken yazmaya başladığı serüveni de anlatan Gökcan Gökmen, “Bir dürtü geldi ve yazmaya başladım” diyor. İlgiyle dinledim Gökcan Hoca’yı
“Gerçek Filtre çıktı 2023 yılında. Varoluşsal bir aşk öyküsü. Biraz Matrix, bolca Alice esintili. Simülasyon teorisi ve aşkı sevenler çok sever mini öykümü… Sanatçı çok yönlü olmalıdır evet, fakat onca deneyimime rağmen yine de en çok keyif aldığım, tutkum olan oyunculuktu. Oyunculuk, oyuncak, sahne, kitap, atölyeler, koçluk derken, şimdi hem oynuyor, hem yazıyor, hem konuşuyorum ve muhteşem insanlarla da yolum denkleşirken sizlerin de yayınlarımla bu yolculukta yanımda olmanızı düşlüyorum. Biliyorum ki; “Yalnız başımıza sadece 1 şeyiz ancak birlikte Çok şeyiz”. O yüzden 1 kadın olarak çok şey olmayı ve çok şey olmayı seçenlerle bir araya gelmeyi seçiyorum.”
Ve üzerinde titizlikle durduğu; 1 Şeyler Çok Şeyler
Sohbetin sonunda, 1 Şeyler Çok Şeyler konusuna değinmeden geçmek olmazdı. Ayvalık İlçe Milli Eğitim Müdürü Güner Bahadır’a bu projeyi sunan Gökcan Gökmen, bakın o sürece nasıl heyecanla anlatıyor ve finalinde, çocuklarla birlikte ne kadar büyük bir alkışı hak ettiklerini söylüyor.
“Önce sürpriz ve birbirinden alakasız ünlüleri bir sahnede çok gösteriyle toplayan bir şov oldu benim için. Ve günlerce sunumlar hazırlayıp gerek sahneme layık gördüğüm ünlü isimler olsun, gerekse @mercedesbenzturkiye gibi “hayata ışık katanlar” mottosuyla yolda olan sponsorlar olsun, hepsine ulaşmaya çalıştım. Olmadı. Sonra bir süreçte İstanbul’da oyunculuk kariyerimle ilgili çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Ne yapsam tokat yiyor gibiydim ama hep şükrediyordum. Sonra birden bir hevesle 1 Şeyler Çok Şeyler’i bir okul projesine dönüştürdüm. Ve Milli Eğitim Müdürümüze sundum. Bayıldı ve dedi ki; ‘Hemen deneyelim bu çok güzel bir proje’ Ve bir pilot okul seçti. Başladım çalışmalara derken; 3 aylık projem ve en büyük hayalim olan 1 Şeyler Çok Şeyler sahnesi yine hayalimin parçası olarak ilk sunumunun tüm gelirini Lösev’e bağışlamak üzere 18 Haziran’da en muhteşem enerjiler olan çocuklarımla sahnede. Eğitimlerden, şov içeriklerine, videolardan seslere, afiş bilet davetiye tasarımından dekor, kostüm, sponsor, ses/ışık, resmi görüşmeler vs derken hepsinin sorumluluğunu üstlenirken beni bu yolculukta yalnız bırakmayan bazı emektar annelerimiz oldu ki çok teşekkür ederim. Benim hayalim benim ilk düşündüğüm haliyle değil ancak olması gereken en muhteşem haliyle gerçekleşiyor. Bir lira dahi olmadan çıktığım yolculukta; gerçek zenginliğin beni ben yapan enerjim, yeteneklerim ile kurduğum sevgi ve inanç dolu birlik olduğunu gördüm. Hayaliniz varsa; toplumsal olsun, çok büyük olsun ve tüm kapanan kapılara hatta size hiç inanmayanlara rağmen vazgeçmeyin. Kendini bilenler yolunu bilir. Benim bal canimolarım ile yepyeni yolculuklara başlıyoruz, biliyorum, rotamızı ise kendimizi ne kadar bildiğimiz, birbirimizi nasıl sevdiğimiz ve yeteneklerimizi ne kadar keşfettiğimiz belirleyecek1 şey olabiliriz ancak doğru akıllar ve gerçek sevgilerle birleştiğimizde çok şey başarırız.”
