İBB’deki operasyon dalgalarının ardı arası kesilmiyor… Dün de 5’incisine tanık olduk..

İnsanın aklına gelmiyor değil… Bugüne kadar yapılan gözaltılarda, “halen tutuklu bulunan” İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu suçlayacak “somut deliller” mi bulunamadı da “yeni delil bulma telaşı ile” bu kadar çok belediye çalışanı ve belediye ile işi olan insan içeri atılıyor? Ki son operasyonda, aralarında daha önce gözaltına alınıp sonra serbest bırakılan isimler de var. Belki abartı olacak ama bu gidişle 90 bin personeli olan İBB’de “şüpheli” olmayan kimse kalmayacak ! Yoksa amaç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni, kapısına kilit vurup, iş göremez hale getirmek mi?

***

Bilinmeli ki kim suç işlemişse cezasını çekmeli. Bunda hiçbir beis yok. Ancak şu ana kadar sürdürülen soruşturmada “Failden delile” görüntüsü ağır basıyor. Yani, şüphelilerden delil elde etme arayışı söz konusu. O zaman da şöyle bir soru sormak gerekiyor; eğer davanın, inandırıcı kesin delileri, dayanağı, tanık ve karineleri yoksa ve sadece “gizli tanık” ifadeleriyle bir sonuca varılacaksa “hukuk ve yasalar” sakatlanmış olmayacak mı? Peki ya kamu vicdanı? Kamu vicdanı nasıl rahatlatılacak?

***

Acaba tüm bu gelişmeler ve yaşananlar “iki ayı aşkın bir süredir davaya dönüşemeyen” soruşturmanın ciddiyetini gün geçtikçe ortadan kaldırmıyor mu? Sizce de bu gidişat, bir kamu davasından ziyade, gittikçe bir “siyasi intikam” davası görüntüsü vermiyor mu? Eğer öyleyse bu çok yanlış olur. Ve bu kavganın kazananı olmaz, sadece ülke kaybeder.