CHP tabanı dahil aydın kesimin büyük çoğunluğu, CHP’nin Mecliste kurulacak adı belli olmayan komisyona katılmasına karşı çıkıyor. Çok sayıda, aydın, köşe yazarı, bilim insanı değişik açılardan çok haklı gerekçeler ortaya koyarak CHP’nin bu komisyona üye vermemesini istiyor.
Sürecin en başında CHP, “Mecliste komisyon kurulsun, konu Mecliste tartışılsın” önerisinde bulundu. Ama o öneriden bu yana köprünün altından çok sular aktı.
Gelinen süreç, Türkiye’de terörün sona erdirilmesi değil, emperyalist Büyük Orta Doğu Projesi’ndeki yeni bir aşamadır. ABD Büyükelçisi, Osmanlı’nın parçalandığı Sykes – Picot Haritaları ile Sevr’i örnek gösterip Lozan’ı hedef aldı. Hemen ardından, Osmanlı Millet Sistemi’ni övdü. Cumhurbaşkanı İslam üst kimliği ile Türk – Kürt – Arap ittifakından söz etti. Bahçeli, Lübnan’daki gibi, “Bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kürt, bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı Alevi olsun” diye önermede bulundu. Bu ve buna benzer açıklamalar, bu işin sonunun nereye gideceğini çok net gösteriyor.
Hedefte Lozan var, hedefte Türkiye Cumhuriyetinin ulus devlet ve laik yapısı var.
Komisyon, TBMM Genel Kurulunda alınan kararla kurulmadı. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un kişisel iradesi ile toplanan bu kuruldan bağlayıcı karar çıkabilir mi? Bence hayır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, meydanlarda 2 Kasım’da erken genel seçim istiyor. Gerçekten de şu andaki meclisin arkasında halk iradesi kalmadı. CHP, erken genel seçim olmadan, halkın iradesini yansıtmayan mecliste neden bu komisyonda görev alıyor?
Einstein’in bir sözü vardır. “Aynı şartlar altında aynı deneyi defalarca yapıp farklı sonuç beklemek ahmaklıktır.” Bugüne kadar CHP’nin hangi komisyonda verdiği önergeler kabul edildi, hangi itirazları ciddiye alındı, Meclis Genel kurulunda hangi teklifleri kabul edildi? Hepsi AKP – MHP oylarıyla reddedildi.
Hemen herkesin görüş birliği içinde olduğu konu şu: AKP-MHP-DEM ittifakının komisyonda da mecliste de alacağı kararlar için CHP’ye ihtiyacı yok. Ancak, ülkeyi yıkım sürecine götürecek kararları meşrulaştırmak için CHP’yi işin içine sokmak istiyorlar.
Buna karşılık, CHP yönetimi komisyona katılmayı uygun gördü. Kendi tabanı dahil bu kadar tepki varken, bizim bilmediğimiz CHP’nin bildiği kim bilir neler var? Öyle ya, MİT Başkanı CHP Genel Başkanı’nı ziyaret etmiş ve karşılıklı görüşmelerde bulunmuşlardı. Belli ki MİT Başkanı CHP’yi ikna etmiş.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Anayasaya uymayan AKP ile bırakın anayasa yapmayı menemen bile yapmam” demişti. Meclis Başkanı’nın iradesi ile kurulan bu komisyonun yetkilerini bilmiyoruz. Bu komisyon, elbette Anayasa değiştiremez ama Anayasa değiştirme yolunun taşlarını döşer.
CHP bu komisyona girmekle, AKP ile birlikte menemen değil ama sahanda yumurta yapacak.