Bu ülke neler gördü, neler yaşadı… Ama böylesine ilk kez şahit oluyoruz...
Yer: İzmir’in güzel ilçesi Foça.
Konu: Kumburnu Sosyal Tesis Alanı.
Mülkü Foça Belediyesi’ne ait ama halkın malı.
Yani kamuya ait, geçmişten bugüne binlerce insanın denize girip nefes aldığı, çocukların kumda oynadığı, gençlerin umutla yarınlara baktığı bir yer...
Ama ne olduysa olmuş!
Foça Belediyesi yıllar içinde birikmiş prim borçları nedeniyle bu alanı Sosyal Güvenlik Kurumu’na devretmek zorunda kalmış. SGK da hiç vakit kaybetmemiş, bu gözde araziyi hemen ‘Ver’ diye üstüne konmuş!
Ve yetmemiş…
2. derece SİT alanı olan halk plajı, 350 milyon TL muhammen bedelle satışa çıkarılmış.
“Bu kadar da olmaz!” diyen vicdanlara inat, yapılan ihaleyi tam 406 milyon TL’ye Tez-Koop-İş Sendikası kazanmış.
Soruyorum…
Devlet, devletin malını borca karşılık alır mı? Alırsa, satar mı?
Üstelik karşısındaki kurum başka bir devlet kurumuysa?
Bu nasıl sistemdir ki; halkın malı yine halk adına görev yapan bir kurumdan alınıp, bir başka yapıya devrediliyor!
Bunun adı “devlet aklı” mıdır, yoksa “bütçe bahanesiyle yapılan modern yağma” mı?
Efendim, belediyenin borcu varmış…
İyi de bu borcun kaynağı nedir?
Kim bu borçları biriktirdi? Kimse hesap vermiyor ama olan, göz göre göre halkın denizine oluyor!
Kumburnu halk plajıydı…
Bugün satıldıysa, yarın üzerine ne yapılacağı meçhul!
Biliyoruz ki bu ülkede “SİT alanı” ibaresi bir tabela kadar kolay değiştirilebiliyor.
Bir gün doğa, bir gün inşaat alanı oluveriyor!
Devletin görevi satmak değil, korumaktır.
Devletin görevi tahsilâtçı olmak değil, hizmet etmektir.
Devletin görevi halkın malını halktan kaçırmak değil, halkla paylaşmaktır!