Siyaset, bazen futbol kadar temiz, bazen de satranç kadar zeki olmak zorunda… Ama Aydın’da son günlerde siyaset, tam bir “Av Mevsimi” halinde. Silah yok, tuzak yok…

Ama oltanın ucunda ya dosya var, ya ihale, ya da sıcak para!

***

Malum, Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’ye geçişi sadece bir transfer değil, koca bir “Meclis mühendisliği” operasyonunun startı oldu. Çünkü Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’nde ibreyi Cumhur İttifakı’na çevirmek için tam 16 üyenin istifa edip yeni saflara katılması gerekiyor. Matematik net: CHP 56, AK Parti 19, MHP 6, İYİ Parti 2… O 16 olmadan “çoğunluk” hayal.

***

Ve işte tam bu noktada AK Parti’nin “meclis üyesi avı” başlıyor. İki üye çoktan yakalanmış. Para mı verildi? Hayır… Onların da “dosyaları” varmış. Hani şu siyasetin en etkili sopa–havuç karışımı: “Ya bizimle gelirsin ya da savcıyla gidersin.”

***

Geriye kalan 14 üye için ise söylenti çok. Kimine ihale vaadi, kimine makam, kimine de bildiğimiz usulle para… Aydın’da “balık ağı” atılmış, hangisi takılırsa çekilecek. Bu yöntem öyle bir hal aldı ki, neredeyse belediye meclisi önünde “KİRALIK – Dosyası Var” tabelaları asılacak.

***

Recep Tayyip Erdoğan bile gençlik kolları üzerinden “Aydın” göndermesi yaparak sürece dikkat çekti. Hedef belli, strateji net: Meclisteki 56 CHP’liyi 40’a çekmek, Cumhur İttifakı’nı 27’den 43’e taşımak. Böylece Aydın’ın yönetim koltuğu sadece seçimle değil, transferle de değişmiş olacak.

Aydın siyasetinin bu hızını görüp de şaşırmamak mümkün değil. Burada, bir üyenin telefonu çalıyor, diğerinin dosyası açılıyor, bir başkasının önüne ihale konuyor… Hepsi bir araya gelince ortaya tam anlamıyla “Belediye Meclisi Survivor” oyunu çıkıyor.

***

Sonuç mu? Sandalyeler konuşuyor, dosyalar pazarlık yapıyor ve kim bilir, belki de bir sonraki seçimde meclis üyesi avı sadece Aydın’a özgü bir siyasal efsane olarak anlatılacak.