Öyle görünüyor ki, Türkiye’nin yeni vesayet kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı’dır.

Geçmişte Genelkurmay Başkanlığı’nın siyasette, devlette ağırlığı neyse, bugün Diyanet’in konumu benzerdir.

Bir adım ötesi bu iktidarın ana anlayışı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı bir tür “Şeyhülislamlık” noktasına getirmektir.

Bilindiği gibi Osmanlı’da şeyhülislamların fetvası kanun yerine geçiyordu.

****

İktidarın nimete boğduğu kurumunun başı, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, Ayasofya açılışında tavrı, söylemi gelecek açısından bu kurumu da çok tartışılır hale getirdi.

Siyaset sahasına sürülen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş gerçekte kimdir?

****

Barış Pehlivan ile Barış Terkoğlu’nun birlikte yazdığı “Metastaz” kitabında önemli bilgiler var.

İki Barış, o kitapta “Diyanet’in Başının Saklı Geçmişi” başlığı altında Ali Erbaş-FETÖ ilişkilerine özel bölüm ayırmışlardı.

Dehşet içinde okuduğum o bölümde anlatılan kişi hala bu devletin bu çok önemli kurumunun başında tutulmasının özel bir amacı olduğu çok açık.

****

Yazarlar, Diyanet’in 2019 bütçesinin 10.4 milyar olduğu, devletin 29 kurumunu geçtiği, bazı bakanlıkları geride bıraktığı ve de 120 bin personele sahip olduğu vurgusuyla giriş yaptılar o bölüme...

2020 bütçesinde bu rakamın 11 milyar 519 milyon 609 bin TL'ye yükseltildiğini, personel sayısının da 130 bine ulaştığını kaydetmiş olayım.

2021 bütçesinin de 12.9 milyar lira olduğunu aktarmış olayım.

Anlayacağınız, özel ayrıcalıklı bir kurum haline getirildi Diyanet; ki iktidarın propaganda aygıtı görevini tam yapsın!

*****

Yazarların aktardığına göre Ali Erbaş, 1997-2002 yılları arasında Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcılığı, 2006-2011 yılları arasında dekanlık görevlerinde bulundu.

15 Temmuz’un ana aktörlerinden Adil Öksüz’ün çalışma arkadaşı aynı zamanda…

Yine kitapta anlatıldığı kadarıyla FETÖ’nün “Merkez Komite” üyelerinden Prof. Dr. Suat Yıldırım’la birlikte ‘Kültürlerarası Diyalog Platformu’ üyeliği de yaptı Ali Erbaş.

FETÖ’nün kuruluşlarından biri olan KADİP’in temel amacı dinler arası diyalogdu.

Erbaş’ın Abant toplantılarının müdavimleri arasında olduğu, kapatılan ‘Kimse Yok Mu Derneği’nin Sakarya’daki düzenlediği gecede konuşma yaparak, “Gönül erlerini(!)” selamladığını da öğrenmiş olduk.

****

FETÖ’nün merkez üssü konumundaki bu üniversitede Adil Öksüz, Suat Yıldırım sayesinde “Doktor” unvanı da almıştı.

Peki Öksüz’e doktora kazandıran juride başka kim vardı?

Elbette Ali Erbaş…

****

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın anlattığı bir kişisel hatıra var ki, yazarlar buna “Palavra” dediler. Karadeniz’in dağ köylerinde Kuran okumanın yasak olduğu, hatta Kuran’ın taşlar arasında saklandığını güya babası anlatmış ona…

Ali Erbaş’la aynı yaştayız ve de aynı coğrafyada doğduk. Ben Rizeli, o Trabzonlu…

Bizim babamız, dedemiz, annemiz Kuran’la büyüdü; anlatılanın yüzde yüz palavra olduğuna tanıklık yapabilirim.

1933 doğumlu annem hala sağ; Kuran da okudu, namaz da kıldı. Dedem Kör Murat zaten camiden çıkmazdı.

*****

İki araştırmacı gazeteci Ali Erbaş’a ayırdıkları bölümü şöyle bitiriyor:

“Ne diyelim, FETÖ kendine bir Diyanet İşleri Başkanı arasa, bundan iyisini bulamazdı. Emin olun, bu anlattığımız bağlantıların onda biri herhangi bir vatandaşta olsa kendisini müebbetle yargılanırken bulurdu. Ama FETÖ ile mücadele bazılarına işlemiyordu. Maalesef!”

*****

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kitapta yer almayan bir başka icraatı daha var...

9 Kasım 2018 günü Mustafa Kemal Atatürk düşmanı Kadir Mısırlıoğlu’nu ziyaret etmişti. Günün seçilmesine ilişkin MHP Lideri Devlet Bahçeli şunları söylemişti:

“Diyanet İşler Başkanı'nın esef verici ziyareti gündeme oturmuştur. Cübbesini giyip, eline hediyesini alıp fesli Türk düşmanını ziyarete gitmiştir. Bunun hasta ziyareti olduğu Diyanet tarafından açıklanmıştır. Kimin, nerede, kimle düşeceği bizim tartışacak konumuz değildir. Fesli provokatör ziyaretinin tarihi manidardır. Diyanet İşleri Başkanı sorarım sana, bula bula 9 Kasım'ı mı buldun? Diğer günler torbaya mı girdi? Mustafa Kemal'e saldıran şahsı 9 Kasım'da ziyaret neyin nesidir? Yunan galibiyetine şükür diyen fesli münafığı 9 Kasım'da ziyaret etmek arka çıkmak, yanında olmak değil midir? Ne istiyorsunuz Cumhuriyet'ten? Diyanet İşleri'nin görevi, vatansızları anma görevi değildir.”

Ayasofya’da ve daha sonraki tartışmalarda Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın yanında saf tutan Devlet Bahçeli acaba kendi sözlerini hatırlar mı?

****

İşte size iktidarın her dediğine İslami kılıf bulmakla görevli birinin portresi…

Sorarım size, bu kadar kamburu olan bir adam, iktidarın söylediklerinin dışına çıkabilir mi?

Ali Erbaş’ın varlığı siyasal iktidarın varlığına armağan olsun!

İlginizi Çekebilir