Şu ülkenin haline bak ! Ülkeyi yöneten siyasi kadronun beceriksizliklerinden kaynaklanan krizlerden daha çok ana muhalefet partisi CHP tartışılıyor… Özellikle de iktidar yanlısı medyadan…
CHP aşağı, CHP yukarı…
Parti içerisinde kıyametler kopuyormuş, kılıçlar çekilmişmiş… Yok Kemal Kılıçdaroğlu şunu söyledi, Genel Başkan Özgür Özel bunu yaptı… Özgür Özel “Neden İmamoğlu’nu feda etmiyor” neden Mansur Yavaş’ın sesi az çıkıyor ya da çıkmıyormuş…
Yok efendim; 30 Haziran’daki “2023 tarihinde yapılan kurultayın iptaline dönük” davada, “Mutlak butlan” (yok saymak) kararı çıkacakmış… Yok, ağır cezaya gönderilen bir başka dava aracılığı ile CHP’ye “kapatma davası” açılabilirmiş… Yok bilmem ne… Mış, mış mış…Sorular, sorular… Varsayım üzerine varsayım… Zırva üzerine zırva !
***
Öyle anlaşılıyor ki önümüzdeki süreçte CHP’nin önünde, “sadece iktidar alternatifi olma hedefi yok” aynı zamanda bu tür zırvalardan kurtulmak için de kendini yeniden inşa etme görevi var. Bu bakımdan, 30 Haziran’da görülecek dava bir nirengi noktası olabilir.
Bir senaryoya göre; mahkeme kurultayı iptal ederse, Kılıçdaroğlu geri dönecek ve yeni kurultayı toplamak için bir seçim takvimi açıklayacak. Delege seçimleri, il ve ilçe kongreleri yapılacak… Bu da nereden bakılırsa, bir yılı bulur… Bu arada parti içerisindeki sürtüşmeler ve tartışmalar ile yaşanacak kopmalarla CHP var olan gücünü kaybedecek. Tam bu sırada “fırsat bu fırsat” AKP “hazırlıksız yakaladığı CHP”yi iktidar alternatifi olmaktan çıkarma adına, “baskın” bir erken seçim kararı alacak. Böylece CHP, milletvekili listesi yapmakta bile güçlük çekecek ve kaybedecek !
Dedik ya “miş mış” senaryosu diye…
Ban farklı düşünüyorum… Kanımca 30 Haziran’daki davadan herhangi bir karar çıkmayacak. Cumhur ittifakı iktidar sürecini tamamlayabilmek için (2028) bu davayı ve ağır cezaya gönderilen dosyayı, zaman kazanma adına “demoklesin kılıcı” gibi CHP’nin başında tutabilir. Bunu da aradaki süreçte halk nezdindeki krediyi geri alma umuduyla yapar.