Amerika Kudüs’e büyükelçilik açtığında Türkiye’deki iktidar korosu ve onun tetikçi medyası ayağa kalkmış, İsrail-Amerika ‘kahrolsun’ edebiyatı yapmıştı.

Dost, müttefik (!) Amerika Türkiye’yi en duyarlı olduğu noktadan, can evinden vurdu.

İktidar korosundan aynı tonda, o sertlikte açıklamalar yapılmadı, tavır alınmadı.

“Eyyy Amerika, Eyyy Biden” denilmedi, büyükelçiler geri çekilmedi, Amerikan Büyükelçisi Persona Non Grata (İstenmeyen adam) ilan edilmedi.

****

Şu net olarak bilinsin ki, Amerika’nın aldığı ‘Ermeni Soykırımı’ kararında İsrail’le yaptığımız kavganın da önemli bir payı vardır.

ABD’de çok güçlü olan Yahudi lobisinin defansı nedeniyle bugüne kadar söylenmeyen sözler, dış politikada sahte kabadaylıkların, Arap sokağına hitap edeceğim diye yalancı destanların bir sonucudur.

AKP iktidarı Neo-Osmanlı hayaliyle Suriye’nin yıkımında rol alarak, güneyimizde PKK-PYD devleti kurulmasına yol açtı.

İhvancılara duydukları sempati nedeniyle Mısır’la kavga ederek Mavi Vatan’da haklarımızı tehlikeye attı.

Demokrasiyi, hukuku, ifade özgürlüklerini kendi ölçülerinde yorumlayarak, Avrupa Birliğiyle köprüleri atma noktasına getirdiler; onlar da Yunanistan safında yer alarak, Oruç Reis’i limandan çıkamaz hale getirdiler.

****

AKP’nin bu derin başarısızlığına, dış politikadaki çöküşüne HDP can simidi attı.

PKK’nın alçak, kalleş eylemleriyle yüzleşmeyi reddeden HDP, 24 Nisan günü Türkiye’nin ‘Ermeni Soykırımı’ ile yüzleşmesi gerektiği açıklamasını yaptı.

Hem de resmi hesabından…

HDP’nin kapatılmasına meşruluk kazandırmak için adeta Devlet Bahçeli’yi pas verildi.

****

Bu arada CHP başta olmak üzere, sırtında yumurta küfesi olmayan solculara şunu anımsatmak isterim.

23 Nisan kutlamalarında Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli yoktu. Ancak unutmayalım ki, Anıtkabir’deki törende HDP’nin eş genel başkanları Mithat Sancar ile Pervin Buldan da katılmadı.

Utanmadan, sıkılmadan ‘Ermeni Soykırımı’ açıklaması yapan HDP, içinde yer aldıkları TBMM’nin kuruluşunun 101. Yılı nedeniyle tek cümle kurmadı.

23 Nisan’ı kutlamadı (Onların da tıpkı bazı AKP’liler gibi Atatürk ve 23 Nisan alerjileri var).

İşte bu tutumlarda ötürü HDP asla bir Türkiye partisi olamaz!

HDP ateşle oynamaya devam ederse ne CHP onların yanında durabilir ne Kürt milliyetçiliği akımına kapılmayan sosyalist sol…

Geldikleri gibi giderler!

****

Bu yazının dipnotu: Ermeni tezlerinin en büyük dayanağı Mavi Kitap, kanıt olarak gösterdikleri Talat Paşa’nın anıları dahil pek çok kitabı okumuş birisi olarak söyleyebilirim ki, Ermeni kırımı yapılmıştır ama soykırım sözkonusu değildir. Soykırım olması için bütün Ermenilerin öldürülmelerinin emredilmiş olması gerekirdi. Örneğin Bursa’da Ermenilerin bir kısmı sürülmedi. Hatta Raif Kaplanoğlu’nun yazdığına göre 1920 yılında başta Orhangazi olmak üzere bazı yerleşim yerlerinde Yunan işgali sırasında Türk köylerine saldırılar yapmış, Yunan ordusu bile onları tutuklamak zorunda kalmıştı.