Tuhaf şeyler oluyor ülkemde. Siyasette çözemediğimiz şifreler, yeni söylemler dolaşıyor ortalıkta. Aniden Araplık da girdi devreye. Biz üç kardeşmişiz meğer.

Terörsüz Türkiye gerçekten güzel bir hedef. Keşke olabilsek, bunu samimi olarak istemeyen olabilir mi hiç? Ama nutukla, fotoğrafla, video ile olmuyor işte. Akıl ve mantığa sahipse bir insan, 30 silahın yakılmasıyla, 30 hem de azılı teröristin mağara merdivenlerinden inip çıkmasıyla terörün bitmeyeceğini hemen anlar. Bize tarihi olay olarak tanıtılan bu (terörün bitişi) hikayesi karşılığı ne tavizler verildi? Terör gerçekten bitirildi mi yoksa dağlardaki silahlar ve eğitimli kadrolar, Amerika tarafından kurdurulan Suriye’deki Kürdistan’a mı kaydırıldı?

İster istemez şeytanın avukatı gibi düşünüyor insan. Öcalan’ın açıklaması ile teröristlerin silah yakım töreninde okunan bildiri iyi güzel de, o noktaya nasıl gelindi? İmralı’ya gidiş gelişler, aylar süren görüşmeler, Kandil’den mesajlar filan hepsi, milletin meçhulü. Kapalı kapılar ardında neler oluyor, neler bitiyor bilemiyoruz ki. Öyle şeyler söyleniyor, kulaklara öyle şeyler üfleniyor ki, neredeyse Türklükten hesap sorulacak, geçmişle hesaplaşılacak. Tehlikeli balonlar uçuşuyor havalarda. Gerçeğin bilinmediği yerlerde, tehlikeli balonların vereceği zarar büyük olur.

Kürtlere özerklik verilecekmiş, ülkemiz bölgelere ayrılacakmış, eyaletler gelecekmiş. Dilin kemiği yok ki, sallayan sallayana… Bizim millet çabuk inanır böyle şeylere. Bizi yönetenler konuşmadıkça, gerçekleri anlatmadıkça dedikodu-söylenti-yalan hakim oluyor ortalığa. Ayrıca ülkemizde birlikte kardeşçe yaşadığımız Kürtlerin pek eksiği kalmadı ki toplumun diğer kesiminden. Ne istediler de verilmedi ki? Kürt Cumhurbaşkanımız da oldu, Başbakanımız da, bakanlarımız da, patronlarımız da, partilerimiz de, belediyelerimiz de, rektörlerimiz de… Türkiye’deki Kürtçülük sorun ve problemlerinin asıl adresi, ülkemizin iyiliğini, birlik ve beraberliğini, kuvvetini istemeyen ve bizi birbirimize düşürerek Anadolu’yu parçalamaya çalışan yabancılardır. Özetle dış güçlerdir yani…

Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi, adım adım hedefine götürülmeye çalışılıyor. Bu proje İsrail’i büyütmeyi, büyük Kürdistan’ı kurmayı ve topraklarımızı parçalamayı amaçlıyor. Bunu ben söylemiyorum, adamlar yıllardır açık açık söylüyor, yazıyor, çiziyor, anlatıyorlar. Bu konuda çok önemli kişilerin yazdığı bir sürü kitap var. Ayrıca bizim siyasetçilerin içinde bu projenin eşbaşkanı olduğunu söyleyenler bile çıkmadı mı? Oyun büyük dostlarım. Bu büyük oyunun mezesi haline getirmeyelim Türkiye’yi, parçalatmayalım topraklarımızı, devletimizi ve milletimizi.

Atacağımız adımlara çok dikkat etmeliyiz. Ülkemizin geleceğini siyasi geleceğimize ve menfaatimize kurban etmemeliyiz. Türklüğü, Türkiye’yi yüceltmeyi hedeflemeliyiz.