Yılmaz Özdil’in “Son Cüret” kitabı, bir tür Kurtuluş Savaşı’nda rol alan devrimciler ile karşı devrimcilerin, vatanseverler ile ajanların, yurtsever gazeteciler ile düşmana eklenmenmiş parayla tutulmuş propagandacıların portrelerinden oluşan bir geçit gibi…

Ayrıntılar çok iyi yakalanmış, Kurtuluş Savaşı’nın sadece ön plandaki isimleri değil, sıradan kahramanlarına bile ışık tutulmaya çalışılmış…

Satır aralarından çıkarılan yaşam öyküleri savaşın başlangıcından sonuna kadar neler yaşandığına ilişkin ayrıntıları bir film şeridi gibi gözümüzün önüne seriyor.

İçinde çok bilinenler de var, çok az bilinenler de…

 

****

 

İzmir’in çok iyi bildiği Hrisostomos örneğin…

Bursa Trilye doğumlu…

Heybeli Ada Rum Okulu’nu bitirdikten sonra Atina’da özel eğitim alıyor.

1910 yılında Fener Patriği tarafından İzmir Metropoliti olarak atanıyor.

Özdil’in yazdığına göre, “Vaazlarında nefret tohumu atan”, “Evini ve kiliseyi Rum Çetelerine açan” Hrisostomos, dönemin İstanbul Hükümeti tarafından İzmir dışına sürülüyor.

1918 yılında İstanbul’da yaşarken, vatansever(!) Vahdettin tarafından İzmir yasağı kaldırılıyor, yeniden metropolit olarak atanıyor.

Yunan ordusu İzmir’e çıkarma yaparken “Türk kanı içmek isteyen”, Yunan askerlerinin postallarını öpen Hrisostomos, Kurtuluş Savaşı sonrasında linç edilerek öldürülüyor.

Hrisostomos’un Aya Fotini kilisesi top ateşiyle yerler bir ediliyor.

 

****

 

Türk düşmanı Hrisosostomos, 1933 yılında Yunanistan’da ‘aziz’ ilan edilerek, Aya Fotini’nin bir benzeri yapılarak, heykeli dikiliyor.

Yılmaz Özdil’in yazdığına göre Alsancak’taki Flaman kilisesi kiralanıyor ve 2013 yılında Aya Fotini kilisesi yeniden İzmir’e ayak basıyor.

2016 yılında o kiliseye metropolit atanıyor.

94 yıl sonra İzmir’den denize haç atılma töreni yapılıyor.

Etkinliklere Yunanistan’dan milletvekilleri katılıyor, Yunan televizyonları canlı yayın gerçekleştiriyor.

 

****

 

Milli ve yerli AKP-MHP iktidarının bu önemli icraatını Vahdettin’in bir icraatıyla tamamlayalım.

Sultan Reşad tarafından kapatılan Ermeni Patrikliği, Sultan Vahdettin tarafından yeniden açılmış, bağımsız Ermenistan düşü kuran patrik, fermanla o koltuğa oturmuştu.

 

****

 

Yılmaz Özdil’in kitabında, bu ve benzeri yaşam öykülerinden kesitler sunuluyor.

Doğrusu söylemek gerekirse, Mustafa Kemal kadar başarılı bir kitap olmasa da, okunmaya, kütüphanede bulundurmaya değer bir eser…

 

***

 

Bu yazının dipnotu: Yılmaz Özdil, Mustafa Kemal’de yaptığı hatayı yapmadı. Son Cüret’in sonuna kaynakça ekledi.

İlginizi Çekebilir