Endokrinoloji Uzmanı Dr. Ahmet Suat Demir, son dönemde yaygınlaşan zayıflama iğnelerinin yanlış kullanımının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Dr. Demir, “Bu iğneler en az 3 ay kullanılmalı, yüzde 5’ten fazla kilo kaybı sağlanmalı ve mutlaka bir yıl hekim gözetiminde sürdürülmelidir” diyerek tedavinin uzman kontrolünde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü’nün obeziteyi “21. yüzyılın en önemli sağlık sorunu” olarak tanımladığını hatırlatan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Demir, zayıflama iğnelerinin yalnızca uygun hastalarda kullanımına dikkat çekti. Türkiye’nin Avrupa’daki en yüksek obezite oranına sahip ülke olduğuna işaret eden Demir, tedavinin kişiye özel planlanması gerektiğini ifade etti.

“Zayıflama iğneleri herkes için uygun değil”

Dr. Demir, obezitenin diyabet, hipertansiyon ve kalp-damar hastalıkları gibi birçok sağlık sorununa zemin hazırladığını belirterek, her hastanın öncelikle uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Obeziteye yol açan başka hastalıkların araştırılması ve buna göre tedavi planı yapılması gerektiğini vurguladı.

Zayıflama iğnelerinin belirli kriterleri taşıyan kişilerde etkili olduğunu ifade eden Demir, “Düşük dozla başlanır, kişiye göre artırılır. Etkinliğin görülebilmesi için en az 3 ay düzenli kullanım ve yüzde 5’in üzerinde kilo kaybı gerekir. Tedavinin en az bir yıl sürdürülmesi gerekir” dedi.

“Yanlış kullanım ciddi riskler taşıyor”

İştahı azaltıp tokluk hissi veren bu ilaçların her yaşta kullanılmadığını söyleyen Dr. Demir, FDA onaylı bazı moleküllerin 12 yaş üzerindeki bireyler için uygun olduğunu, Türkiye’de kullanılan bazı ilaçların ise 18 yaş altına kesinlikle önerilmediğini ifade etti.

Ayrıca risk grubundaki hastalara bu ilaçların uygulanmadığını belirterek şu uyarıları sıraladı:

  • Pankreatit geçmişi olanlarda kullanılmaz

  • Pankreas veya tiroit kanseri öyküsü bulunanlara önerilmez

  • Ailede MEN-2 sendromu olanlar için uygun değildir

Yan etkilere ilişkin olarak ise “Safra kesesinde taş oluşumu, bulantı, şişkinlik, gaz, kusma görülebilir. Eğer bu şikâyetler yaşam kalitesini bozuyorsa tedavi gözden geçirilmelidir” dedi.

“Su tüketimi, diyet ve egzersiz şart”

Dr. Demir, zayıflama iğnelerinin tek başına yeterli olmadığını, yaşam tarzında değişiklik yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Bu ilaçlar kullanılırken yeterli su içmek, düzenli egzersiz yapmak ve kişiye uygun bir beslenme programı olmazsa olmaz” ifadelerini kullandı.

“Tokluk merkezini uyararak iştahı azaltıyor”

İlaçların mekanizmasını anlatan Dr. Demir, “Cilt altına insülin gibi uygulanıyor ama insülin değildir. Beyindeki tokluk merkezini uyarır, mide boşalmasını geciktirir ve kişinin daha uzun süre tok kalmasını sağlar. Glukagonu baskılayarak açlığı azaltır” dedi.

Dr. Demir, son olarak bu ilaçların rastgele kullanılmasının tehlikeli olabileceğini vurgulayarak, “Bu ilaçların rastgele kullanımı ciddi tehlike yaratabilir. Her hasta için uygun değildir. Mutlaka uzman hekim değerlendirmesiyle başlanmalıdır” uyarısında bulundu.

Özel sağlık tesislerine yeni dönem
Özel sağlık tesislerine yeni dönem
İçeriği Görüntüle

Kaynak: haber merkezi