Bir dönemin simgesi haline gelen, Avrupa'nın en büyük ve dünyanın ikinci en büyük ahşap binası olma özelliğini taşıyan Büyükada Rum Yetimhanesi için restorasyon kararı alındı. İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi, yıllardır kaderine terk edilmiş olan tarihi yapının geleceğine dair önemli bir adım attı.
Patrikhane'den Resmi Açıklama Geldi
1899 yılında otel olarak inşa edilen, 1903’te ise yetimhane olarak kullanılmak üzere Rum Ortodoks Patrikhanesi’ne bağışlanan bina, uzun yıllardır atıl durumdaydı. İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’nin en üst karar organı olan Sen Sinod Meclisi, Patrik Bartholomeos başkanlığında yaptığı toplantıda, yapının restorasyonu ve yeniden işlevlendirilmesi için oybirliğiyle karar aldı.
Patrikhane’nin 5 Haziran tarihli resmi duyurusunda şu ifadelere yer verildi:
“1960’lı yıllarda faaliyetinin durdurulmasının ardından zamana yenik düşmüş ve ciddi tahribata uğramış ahşap Yetimhane kompleksinin restorasyonu için finansman bulunmasına yönelik birçok girişim maalesef sonuçsuz kalmıştır. Patrik Hazretleri ve Sen Sinod üyeleri, hazırlanan fonksiyon belirleme raporlarını değerlendirerek, Adanın mimari ve sosyal dokusuna uygun, çevreye duyarlı, ekolojik bina standartlarını gözeten turizm faaliyetleri geliştirilmesi yönünde girişimlerde bulunulmasına karar vermiştir.”
Tarihi ve Mimari Önemi
Büyükada’daki bu dev ahşap yapı, monoblok olarak inşa edilmesiyle mimari açıdan da dikkat çekiyor. Toplamda 20 bin metrekarelik bir alanı kaplayan bina, Osmanlı döneminin son yıllarında Fransız mimar Alexandre Vallaury tarafından tasarlanmıştı.
Patrikhane yetkilileri, restorasyonun yalnızca fiziksel yenileme olmayacağını, aynı zamanda binanın kültürel ve turistik bir değere dönüştürülmesini hedeflediklerini belirtti. Projenin, Büyükada’nın doğal yapısını koruyarak, ekolojik turizmle uyumlu bir anlayışla şekillendirilmesi öngörülüyor.
Öne Çıkan Bilgiler:
-
Yapı 1964 yılında tamamen kapatıldı.
-
UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterilen yapılar arasında.
-
Yapının çatısı, duvarları ve iç taşıyıcıları büyük oranda zarar görmüş durumda.
-
Restorasyon sonrası müze, kültürel merkez ve konaklama alanı gibi çok işlevli kullanımlar gündemde.