Hayatınızı Kuzey Kutbu'na komşu, kutup ayılarının insanlardan daha fazla olduğu bir yerde sürdürmeye ne dersiniz? Ne vizeye ihtiyaç var, ne de vatandaşlık zorunluluğuna... Üstelik Türk vatandaşlarına kapıları resmen açıldı! Norveç’e bağlı Svalbard takımadaları, hem doğasıyla hem de dünyada benzeri olmayan yasalarıyla dikkat çekiyor. Güneşin aylarca batmadığı, ölümün bile yasak olduğu bu sıradışı coğrafya, artık Türkler için yeni bir yaşam alternatifi sunuyor.

Svalbard’da Türklere oturum izni

Svalbard, Norveç'e bağlı, Kuzey Kutbu'na yakın konumda yer alan, büyüleyici ve sıradışı özelliklere sahip bir takımadadır. Svalbard’a dünyanın neredeyse her yerinden insanlar vizesiz gidebilir. Üstelik, Norveç vatandaşlığına veya oturma iznine gerek olmadan burada yaşamak mümkündür. Ancak geçiminizi sağladığınızı kanıtlamanız gerekir. Svalbard takımadalarının statüsünü belirleyen Spitsbergen Anlaşması’nın Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’yla geçtiğimiz günlerde yürürlüğe girdi. Bu kararla birlikte Türk vatandaşları takımadalarda mülk edinme, oturma ve bilimsel araştırma yapma hakkı kazanmış oldu.

İnsandan çok kutup ayısı var

Svalbard’da yaklaşık 2 bin 500 insan yaşarken, kutup ayısı sayısı 3 bine yakındır. Bu nedenle kasaba dışına çıkarken tüfek taşımak zorunludur. Longyearbyen’de yılın yaklaşık 4 ayı güneş hiç batmaz, diğer 4 ayı ise hiç doğmaz. Bu doğa olayı yaşam ritmini tamamen değiştirir.

Dünya tohum kasası Svalbard’da

Svalbard Küresel Tohum Deposu, kıyamet senaryolarına karşı insanlığın tarım mirasını korumak amacıyla 2008 yılında kurulmuştur. Dünyadaki tohum çeşitlerinin yedekleri burada -18 derecede saklanıyor.

Svalbard’da ölüm ve cenaze yok

Ege’nin saklı hazinesi: 2500 yıllık Clandras Köprüsü
Ege’nin saklı hazinesi: 2500 yıllık Clandras Köprüsü
İçeriği Görüntüle

Svalbard’da cenaze işlemleri yapılmaz. Zemin sürekli don olduğu için cesetler bozulmadan kalır. Bu yüzden ağır hastalar ya da ölmek üzere olanlar ana karaya gönderilir. Permafrost (donmuş toprak) sayesinde burada yapılan kazılarda 100 yıllık cesetler neredeyse hiç bozulmamış halde bulunabiliyor. Bu da araştırmacılara eşsiz bilimsel fırsatlar sunuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ