İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Mayıs ayı meclis toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel yönetimlerin yetkileri hakkında dile getirdiği “Yetki paylaşımı gözden geçirilmeli” sözlerini değerlendirdi.
14 Mayıs Çiftçiler Günü ve Eczacılar Günü'nü kutlayan Başkan Dr. Cemil Tugay, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kırsal bölgede hizmet veren belediye başkanlarına da teşekkür eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir'in tarımda Türkiye'nin en önemli şehirlerinden olduğunu ifade etti. Tugay, “Ege Bölgesi bir tarım bölgesi. Tarihsel olarak bir tarım ve ticaret şehri. Böyle bir şehirde elbette tarımla ilgili farkındalık sahibi olacağız ve yerel yönetimler olarak da üzerimize düşen görevlerin farkında olacağız ve çalışmalar yapacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi uzun yıllardır tarıma verdiği desteklerle, üreticilerimize, köylülerimize verdiği hizmetlerle İzmir Modeli adında bir modelden bahsettirmiş bir şehirdir. Bizler devraldığımız bayrağı daha ileriye götürmek için çalışıyoruz. İçinde bulunduğumuz zorlayıcı iklim şartlarının bize mecbur kıldığı nedenlerle, su konusundaki sıkıntıyı gözeterek ona göre tarım yapmak gerekiyor. Bazen ani yağışlar, dolu ve don olayı nedeniyle iyi gözleyerek, planlayarak tarımı en doğru şekilde yapmanın yollarını bulmamız gerektiğini biliyoruz. Bilinç, eğitim, iyi bir planlama işi. Planlama süreçlerinde yerelliğin önemi olduğuna çok inanıyorum. Ülkemiz ne yazık ki son zamanlarda merkezileşti. Merkezileştikçe kontrol edilememe, süreçlerin iyi takip edilememesi durumu yaşandı” dedi.
Bu fikri değiştirmeli
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel yönetimler için “Yetki paylaşımı gözden geçirilmeli” sözleri hakkında konuşan Başkan Dr. Cemil Tugay, “Bunu tarihi bir hata olarak gördüğümü söylemek isterim. Belediyeler kendi bölgelerindeki halkın her türlü sorununa 24 saat yetişiyor ve koşuyor. Görevi kapsamında olmayan konularda bile. Mesela okullar Milli Eğitim'e, camiler Diyanet'e bağlı ama hemen hemen bütün yerel yönetimler destek olmak zorunda kalıyor. Çünkü merkezi hükümet yetişemiyor. Planlama konusunda merkezi hükümetin müdahaleleri şehirlerde sıklıkla probleme yol açıyor. Bu konunun parti ayırt etmeksizin, tüm vatandaşlarımız ve tüm yerel yöneticilerimiz tarafınca dile getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dünyada yönetimler daha çok yerelleştiği halde, yerel yönetimlere daha fazla güç verildiği halde maalesef bizde uzun zamandır bütün yetkiyi merkeze toplayan anlayış yüzünden ülkemiz kötüye gidiyor. Bu gerçeği hem halkımız bilmeli hem belediyelerimiz. Hangi partiden olursa olsun böyle bir yanlışı savunamaz. Bizler yerel yönetimlere daha fazla olanak tanınmasını savunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu fikre nereden kapıldığını bilmiyorum ancak bu fikri değiştirmesi gerektiğine inanıyorum. Umuyorum değiştirir ama herkes bunun yanlışlığını ifade etsin” şeklinde konuştu.
Yanan ağaçların fotoğraflarını saptadık ve gördük
Bayraklı'da orman vasfından çıkarılıp konut yapılan alan hakkında konuşan Tugay, “Bayraklı yangınından sonra imar kararı çıkınca bir şeyler söylendi. Birinci görüş buralarda ağaç yetişmediği için imara açılmasında sakınca olmadığı, ikinci görüş ise orman alanının yangından sonra ağaçsızlaştığı ve imara açıldığı yönünde. Ben oturduğu yerden ön yargılarla değil de, somut verilerle, gözünün gördüğüyle, ölçebildiği şeylerle karar veren bir insanım. Söylenenlerden hangisi doğru diye sorumlu bir belediye başkanı olarak arkadaşlarımdan bu alanı incelemelerini istedim. Arkadaşlarımız incelemeleri yaptılar, bana da fotoğrafları gösterdiler, imara açılan o alanlarda yanan ağaçların fotoğraflarını saptadık ve gördük. Orası ağaçlık bir alanken yanmış ve hala belge olarak kayıtlarımızda. Deprem için konut yapılması elbette ihtiyaç. Şehrimizin hem kentsel dönüşüm hem konut arzına ihtiyacı var. Eğer herhangi bir yangını fırsat bilir, yangından sonra yapılaşmaya açarsak bence iki dünyada da büyük bir suç işlemiş oluruz” dedi.