Ünlülere şafak operasyonu TBMM'ye taşındı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, dün sabah saatlerinde İstanbul’un çeşitli ilçelerinde operasyon yapıldı. Demet Evgar, Kubilay Aka, Özge Özpirinçci ve Birce Akalay’ın da aralarında bulunduğu 19 ünlü isim, ifade vermek üzere İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.

Yetkililer, ünlülerin evlerinden alınmasının gözaltı değil, ifade verme işlemi olduğunu açıkladı. İfadeleri alınan ve kan örnekleri verilen isimler işlemlerin tamamlanmasının ardından serbest bırakıldı.

CHP’li Umut Akdoğan, yaşanan gelişmeleri “Ünlülere uyuşturucu operasyonunda garip noktalar var” diyerek eleştirdi ve konuyu TBMM’ye taşıdı.

Akdoğan, “Uyuşturucunun Allah belasını versin. Özendiren, satan, pazarlayan kim varsa hukuk gereğini yapsın. Ancak bu operasyonun yapılma şekli garip. ‘Gözaltına mı aldınız?’ diye sorunca, ‘Hayır ifadeye çağırdık’ deniyor. O zaman sabahın köründe niye kapıya dayanıyorsunuz? Ceza hukukunun insanilik ilkesini hiç mi duymadınız? Burada açıkça bir gündem değiştirme hedefi var.” ifadelerini kullandı.

“BU ÜNLÜLERİN POLİTİK ÇIKIŞLARININ OLMASI TESADÜF MÜ?”
Akdoğan açıklamasında, “Ünlüleri evlerinden alıp ‘bakın uyuşturucuyla nasıl mücadele ediyoruz’ demek istiyorsunuz. Peki baronlar nerede, çeteler nerede, karteller nerede? Bu ünlülerin çoğunun politik konularda çıkışlarının olması tesadüf mü? İçine bir iki tane iktidarın çevresinden isim koyup ‘bunlar zaten böyle insanlar’ algısı mı yaratmak istiyorsunuz?” dedi.

“NEREDE KALDI LEKELENMEME HAKKI?”
Masumiyet karinesinin ihlal edildiğini belirten Akdoğan, “Hamile olanlar bile bu süreçte lekeleniyor. Uyuşturucu özendirme suçu varsa, kanıtlar ortaya konulsun. Kaçının kanında madde bulundu? Kamuoyunun bunu bilmeye hakkı var. ‘Soruşturmanın gizliliği var’ diyemezsiniz, çünkü gizlilik de ihlal edilmiş durumda. İnsanları ifade verirken kameralarla, fotoğraflarla teşhir ediyorsunuz. Yine lekelenmeme hakkı çiğnendi.” ifadelerini kullandı.

7 Ekim 2025’te “Uyuşturucu kullanımının araştırılması” önergesinin AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini hatırlatan Akdoğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:

1. Hakkında gözaltı kararı bulunmayan kişilerin sabah erken saatlerde evlerinden alınması, gözaltı uygulamasına benzer bir sonuç doğurmaktadır. Bu uygulamayı yapan kamu görevlileri hakkında herhangi bir işlem başlatılmış mıdır?

2. Tanınan kişilerin manevi hakları, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakları gözetilmeden bu süreçte isimleri basına sızdırılmıştır. Bu bilgileri kim, hangi amaçla paylaşmıştır? Sorumlular hakkında hangi adımlar atılacaktır?

3. Haklarında gözaltı kararı bulunmamasına rağmen evlerinden alınan kişilerin seçimi hangi kriterlere göre yapılmıştır? Yaşam tarzları, inançları veya siyasi görüşleri bu seçimde etkili olmuş mudur?