Kararın ardından adliye önünde açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Buradaki insanlar beraat etti diye bu dava bitti mi? O hırsızlar ne olacak? Aldıkları görevi kendi menfaatleri için kullananlar ne olacak? Kerem Kınık ne olacak? Kızılay yöneticileri ne olacak? Onları oraya atayanlar ne olacak? Bu haksızlık, bu adaletsizlik sürdükçe bizim davamız bitmeyecek” dedi.
11 ili etkileyen, 50 bini aşkın yurttaşın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinden sonra Kızılay’ın çadır sattığının ortaya çıkması üzerine “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” ettikleri iddiasıyla haklarında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenen TİP üyeleri ve yöneticileri bugün yeniden hakim karşısına çıktı.
İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıklar savunmalarını yaptı.
“Bu davadan utanmıyoruz, gurur duyuyoruz”
TİP MYK üyesi Can Soyer, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Ne mutlu ki bugün burada hırsızlıktan, dolandırıcılıktan, zimmetten değil; halkın yanında durduğumuz için yargılanıyoruz. Bu davadan utanmıyoruz, tam tersine gurur duyuyoruz. Alnımız ak, başımız dik bir şekilde bu davayı çocuklarımıza anlatacağız. Ama Kerem Kınık’ın anlatacak utançtan başka bir hikayesi olmayacak.”
“Depremzedeler enkaz altındayken oradaydık”
Parti Meclisi üyesi Özgül Demir Afacan da, “Bu davada bizlerin değil, ülkenin vicdanı yargılanıyor. Oradaydık çünkü depremzedeler hâlâ enkaz altındaydı. Çünkü hayatta kalanlar soğukta sokaktaydı. Oradaydık çünkü orada olmamız gerekiyordu ve bununla gurur duyuyorum” dedi.
Mahkemeden beraat kararı
Avukatların taleplerinin ve savunmaların ardından, 87 TİP’li ile 2 yurttaşın yer aldığı davada mahkeme tüm sanıkların beraatine karar verdi.
Kararın ardından adliye önünde açıklama yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, adaletin yalnızca halk birleştiğinde tecelli edeceğini belirterek şöyle konuştu:
“10 binlerce insan soğukta titrerken Kızılay çadır sattı”
“Bugün burada, 6 Şubat depreminde on binlerce yurttaşımızın ihmaller nedeniyle hayatını kaybettiğini bir kez daha hatırlıyoruz. Yıllarca deprem vergileri toplandı, kurumlar oluşturuldu ama felaket anında devlet ortada yoktu. Yurttaşlar birbirine yardım etmeye çalışırken, Kızılay çadırlarını parayla satıyordu.
O gün biz, İstanbul il binamızdan bu utancı protesto etmek için yola çıktık. Ancak halkın parasını çalanları yargılaması gereken devlet, polislerini bizim karşımıza dikti.”
“Kerem Kınık ve Kızılay yöneticileri ne olacak?”
Baş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arkadaşlarımız 2,5 yıldır bu haksızlığa karşı çıktıkları için yargılandı. Hakim az önce tüm sanıkların beraatine karar verdi. Peki şimdi bu dava gerçekten bitti mi? Kerem Kınık ne olacak? Kızılay yöneticileri ne olacak? Onları oraya atayanlar ne olacak? Onlar yargılanmadan bu dava bitmiş sayılabilir mi? Bu düzen değişmedikçe bizim davamız bitmeyecek.”
“Çadır satanlar değil, karşı çıkanlar yargılandı”
Erkan Baş, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“87 arkadaşımız 2,5 yıldır bu davada yargılandı ama 87 müteahhit, 87 kamu görevlisi, 87 çadır satıcısı yargılanmadı. Çadır satanlar değil, buna karşı çıkanlar mahkemeye çıkarıldı.
Hiçbir arkadaşımız ‘Ben yapmadım, orada değildim’ demedi. Her biri ‘Biz bu haksızlığa boyun eğmedik’ dedi. Bugün bir kez daha gördük ki, adalet ancak halk birleştiğinde, yan yana durduğunda, inandığı davada kararlı olduğunda yerini bulur.”