11. Yargı Paketi ile gündeme gelmesi planlanan ‘af’ düzenlemesi, İmralı Süreci’nin yasal zemindeki ilk adımı olarak değerlendiriliyor. Pandemi affının Anayasa Mahkemesi kararı ile genişletilmesi durumunda, yalnızca terör mahkumları değil, cinsel saldırı suçlularının da bu düzenlemeden yararlanabileceği öğrenildi.
Mevcut cezaevlerinde toplam tutuklu ve hükümlü sayısının 430 bine ulaştığı, kapasitenin ise 150 bin kişiyi aştığı ifade ediliyor.
Yıl başında 10. Yargı Paketi kapsamında gündeme gelen pandemi affı, AKP içinde “teröristler çıkacak” tepkileri nedeniyle geri çekilmişti. Bu kez 11. Yargı Paketi kapsamında yeniden değerlendirilmesi gündemde. AKP, MHP’nin de ısrarıyla düzenlemeyi tekrar ele aldı. Ancak önceki yasal düzenlemede yapılan hata nedeniyle affın kapsamının genişletilmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi’nin işaret ettiği eksiklik, cezası kesinleşmemiş kişilerin kapsam dışı bırakılmasıydı. Bu nedenle, suçun işlendiği tarihe göre yeniden değerlendirme yapılması planlanıyor.
Pandemi sürecinde cezasının üçte ikisini çeken mahkûmlar açık cezaevine alınarak, kalan cezalarının dışarıda geçirilmesi sağlanmıştı. Bu uygulamadan terör, cinsel saldırı, cinayet ve hırsızlık suçluları da yararlanmış ve toplamda 85 bin mahkûm serbest bırakılmıştı. Yeni düzenlemede “terör suçları hariç” ibaresiyle bu kişilerin dışarıda bırakılması düşünülüyor; bu durum ise yeni bir eşitsizlik tartışmasını gündeme getirebilir.
DEM Parti, 11. Yargı Paketi kapsamında PKK’dan mahkûm olan kişilerin de af kapsamına alınmasını talep ediyor. Gazeteci Nuray Babacan’ın Nefes’teki köşesinde aktardığına göre, bu talep partinin İmralı Süreci’ni destekleyen stratejisiyle paralel ilerliyor. MHP ise farklı gerekçelerle pandemi affının yeniden düzenlenmesini destekliyor.
Pandemi affının terör suçlularını kapsaması veya kapsamaması, geçmişte affın avantajlarından yararlanmış bazı PKK’lıların serbest kalmasıyla bugün benzer durumda olan diğer mahkûmların içeride kalması arasında çelişki yaratabilir. Babacan, bu düzenleme ile “kısmi af” tartışmalarının fiilen açılım sürecinin ilk yasal adımı haline geleceğini belirtiyor. Terör mahkumlarının da kapsam dahilinde serbest bırakılması durumunda cezaevlerinde önemli bir boşalma yaşanacak. AKP’nin tutumu ve son kararın kimin tarafından verileceği önümüzdeki günlerde netleşecek.
