Taşınmaz maliklerinin talebi üzerine gerçekleştirilen imar planı değişikliklerini düzenleyen yeni yönetmelik yürürlüğe girdi.
Düzenlemeye göre, plan değişikliği sonucu oluşan değer artışının yüzde 90’ı kamuya "Değer Artış Payı" olarak aktarılacak. Ancak değişikliğin taşınmazın değerini düşürmesi halinde mülk sahibine herhangi bir tazminat ödenmemesi dikkat çekti.
Şehirlerin plansız büyümesini engellemek ve imar rantını kamuya kazandırmak amacıyla hazırlanan İmar Planı Değişikliğine Dair Değer Artış Payı Uygulama Yönetmeliği, mülk sahipleri için radikal değişiklikleri beraberinde getirdi.
Yönetmelik kapsamında, özellikle parsel bazında nüfus yoğunluğunu, kat sayısını artıran veya konut alanını ticari alana çeviren fonksiyon değişikliklerinde, ortaya çıkan değer farkının büyük bir kısmı devlet tarafından tahsil edilecek.
Lisanslı değerleme kuruluşları ve Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenecek olan "eski" ve "yeni" değer arasındaki farkın yüzde 90'ı, genel bütçeye ve ilgili idarelere gelir olarak kaydedilecek. Mülk sahibi, oluşan rantın sadece yüzde 10'luk kısmından faydalanabilecek.
Mevcut değeri 1 milyon TL olan bir arsanın, imar değişikliği sonrası değerinin 5 milyon TL'ye yükselmesi durumunda; aradaki 4 milyon TL'lik farkın 3 milyon 600 bin TL'si devlete ödenecek.
Düzenlemenin en tartışmalı noktası ise risk paylaşımındaki asimetri oldu. Devlet, imar değişikliği kaynaklı değer artışına büyük oranda ortak olurken; aynı değişikliğin taşınmazda değer kaybına yol açması veya beklenen artışı sağlamaması durumunda sorumluluk kabul etmiyor.
Yönetmelikte, plan değişikliği nedeniyle taşınmazın değerinin düşmesi halinde mülk sahibinin zararının karşılanacağına dair herhangi bir hüküm yer almıyor. Bu durum, mülk sahiplerinin "kârda ortağız, zararda yalnızız" eleştirilerine neden oldu.
Söz konusu değer artış payı; 6306 sayılı Kanun kapsamındaki riskli alanlar, rezerv yapı alanları ve kamu yatırımları ile idarenin re'sen (kendiliğinden) yaptığı plan değişikliklerinde uygulanmayacak. Ancak bireysel taleplerle yapılan ve yoğunluk artıran değişikliklerde ödeme şartı, ruhsat ve satış işlemleri için ön koşul olarak aranacak.