Eskilerin,
“ tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş “ deyimi,
Sanki bugünler için söylenmiş !…
Türk sanat müziğinin,
Öylesine vurucu makamları var ki ?
Bugün,
Hem dünyayı yönetenleri,
Hem de yönetilenleri anlatıyor …
Makamlarla,
İnsanlar yuvarlanmış,
Birbirlerinin kapağını bulup sarılmışlar …
+
Müstear makamı,
Anlamı ?
Dünyaya susmak ve ötelere konuşmak …
İklimler değiştiriliyor…
İnsanlar açlığa mahkum ediliyor…
Güçlüler,
Korunuyor…
Güçsüzler,
Öldürülüyor…
Ormanlar yakılıyor…
Hayvanlar katlediliyor …
Ya adalet !
Ya özgürlükler !
Hiç sormayın gitsin …
Şimdi soralım ?
İçinde yaşanan şartlar böyleyken,
Dünyanın tamamına yakın insanları susuyor !?…
İç dünyalarından,
Ötelere konuşuyorlar …
İşte tam da,
Müstear makamının derinliği burada yatmıyor mu ?…
+
Sonra,
Sırayla diğer makamların içeriği dışa vuruyor ?…
Acemaşiran makamı,
Yani anlamı ?
Yaşam coşkusu yerle bir …
Sultanıyegah makamı,
Yani anlamı ?
Gece mutluluğu da yerle yeksan…
Kürdilihicazkar makamı,
Yani anlamı ?
Yıkıcı hüzün başlangıcı…
Suzidil makamı ?
Yorgun gönül…
Veee Segah makamı ?
Sonsuzluğa yakarış …
*
Sonsuzluğa giden yolda,
Külü teraziye koyarsan,
Tartı şaşar hak yerini bulamaz…
Çünkü !
Rüzgar sürekli külü savurur ve terazinin kefeleri boşalır …
Küresel kapitalizm,
Rüzgarın savurganlığını sürekli pas geçerse !
İnsanlığın,
Musiki makamlarının hüznünden,
Neşeye geçişi pek mümkün olmayacak gibi …
Ama elbet birgün !
Rüzgar,
Küresel kapitalizmin yüreğinindeki kötülükleri de dağıtacaktır …
Segah makamının,
Sonsuzluğa çağrısı da,
Böylece yerini bulacaktır …