Erişim yasağı sonrası İmamoğlu’ndan açıklama!
Erişim yasağı sonrası İmamoğlu’ndan açıklama!
İçeriği Görüntüle

İmamoğlu, okunan mektubunda iddianameyi “hukuk, demokrasi ve siyasi ahlak adına bir utanç vesikası” olarak nitelendirdi.

CHP'nin, Sultangazi'de "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" sloganıyla miting düzenledi.

Ekrem İmamoğlu'nun mitinge gönderdiği mesajı CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu.

İmamoğlu, Çelik tarafından okunan mektubunda şu ifadeleri kullandı:

"Sevgili İstanbullar, benim güzel hemşerilerim… Sultangazi’nin değerli hanımefendileri, beyefendiler, sevgili gençler, canım çocuklar… Hepinizi saygıyla, sevgiyle, hasretle selamlıyorum, dostlukla kucaklıyorum. Burası, milletin iradesini yok sayma hadsizliğini gösterenlere karşı, hukuka ve demokrasiye sahip çıkanların meydanıdır. Burası, adalet ve hürriyet sevdalılarının meydanıdır. Birliğin ve kardeşliğin meydanıdır. On milyonların umudu bu meydandadır. Sizler; umudun, cesaretin, direncin simgelerisiniz. Her birinizle gurur duyuyorum, yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Bir yıldır süren, her türlü imkânın seferber edildiği bir soruşturmanın sonucunda ortaya konan iddianame, bir utanç vesikasıdır. Hukuk adına, demokrasi adına, siyasi ahlak adına bir utanç vesikasıdır. Hukukun, devlet ciddiyetinin gerekleri ayaklar altına alınmış, iddianame adı altında ortaya bir ‘siyasi niyet beyanı’ konulmuştur. Bu iddianameyle iktidar; rakiplerine hayat hakkı tanımama, milli iradeyi baskı altına alma niyetini açıkça ilan etmiştir. Kanıtsız, tutarsız, hukuksuz bir iddianameyle, bizi siyasetin dışına atmaya çalışanlar, milletin özgürce seçim yapmasından korkuyorlar. Belediyelerde ortaya koyduğumuz olağanüstü performanstan korkuyorlar.

Bize duyulan kin ve öfke, milletimizin bizim yönetim becerimize ve ahlakımıza gösterdiği büyük teveccühe karşı duyulan kin ve öfkedir. Bize duyulan kin ve öfkenin nedeni, Sultangazi’ye kazandırdığımız kreşlerdir, Kent Lokantası’dır, Ahmed Arif Kütüphanesi’dir. İhtiyaç sahiplerine en adil biçimde sunduğumuz sosyal destek ve yardımlardır. İş arayan vatandaşlarımızı iş verenlerle buluşturduğumuz Bölgesel İstihdam Ofisimizdir. Bize duyulan kin ve öfkenin nedeni, onlardan kat be kat fazla yaptığımız metrolardır, imar çetelerinden kurtarıp halka açtığımız yeşil alanlardır. İnancı, kimliği, cinsiyeti, siyasi düşüncesi, yaşam tarzı ne olursa olsun herkese aynı gözle bakıp, eşit davranma ahlakını bu şehrin yönetimine hakim kıldığımız için bize karşı kin ve öfke duyuyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihinde, hatta ülkemizin tarihinde ilk kez bir ‘İnanç Masası’ kurarak, camilere, cemevlerine, kiliselere, sinagoglara eşit hizmet ettiğimiz için bize düşmanlık besliyorlar. Çünkü biz; bu eşitlikçi, adaletli yönetim anlayışımızla, onların elindeki ‘kutuplaştırarak iktidarda kalma silahını’ etkisiz hale getiriyoruz.

Onları iyi tanıyın. Onlar, milletten korkup kaçanlardır. Biz ise millete güvenip, kucak açanlarız. Onları iyi tanıyın. Onlar; hukuku yok sayıp, siyasi rakiplerini yargısız infaz etmeye kalkanlardır. Beni, Silivri’de bir hücrede tutmak yetmiyor onlara. Sesim hiç duyulmasın, fiziki varlığım hiç görülmesin, düşüncelerim, sözlerim hiç yayılmasın istiyorlar. Benim kişisel sosyal medya hesabımı kapatmak yetmedi onlara, şimdi de Cumhurbaşkanı Adayı kimliğimle yaptığım paylaşımları engellemek için ‘Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’ hesabımızı kapattılar. İddianameye karşı gerçeklerin ortaya konulmasını engellemek için internet sitelerini, sosyal medya hesaplarını kapatıyorlar. Ben, aylardır ‘yargılama canlı yayınlansın, millet gerçeği görsün’ diyorum, onlar, aylardır bu talepten kaçacak delik arıyor. Ama yolun sonu göründü. Korku kaybedecek, cesaret kazanacak. Kötülük kaybedecek, iyilik kazanacak. Bir kişi kaybedecek, bir büyük millet kazanacak. Onlar için yol bitti. Biz ise yolun başındayız. Millet sırtını döndü, onların umudu kalmadı. Artık umut sizsiniz. Umut sizsiniz!"

İmamoğlu, mektubunu Ahmed Arif'in Anadolu şiiriyle sonlandırdı:

“Sultangazi’ye açtığımız Ahmed Arif kütüphanemizin duvarlarında ne yazar biliyorsunuz değil mi?

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,

Namuslu, genç ellerinle.

Kızlarım,

Oğullarım var gelecekte,

Her biri vazgeçilmez cihan parçası.

Kaç bin yıllık hasretimin koncası,

Gözlerinden,

Gözlerinden öperim,

Bir umudum sende,

Anlıyor musun?

Hep birlikte umudu büyüteceğiz, her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak! Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

Kaynak: İz Gazete