Sokak Hayvanları Yasası’nı biliyorsunuz… Hani şu; belediyelere, “hayvanları itlaf etme” yetkisi veren yasa…CHP bu yasaya itiraz etmiş ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu… AYM bu itirazı reddetti…
AYM’nin, iptal talebinin reddedilmesi gerekçesinde “hayvanları, mülkiyet hakkının konusu bir eşya” olarak değerlendirmesi ve "ötanazi işlemi uygulanmasının, devlete yüklenen insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlama ödevi" olduğu nitelemesi çok ilginç !
Yani Anayasa Mahkemesi’ne göre hayvanları, bir aksesuar, bir eşya, bir biblo ya da ne bileyim bir oyuncak gibi görmek gerekiyormuş.
***
Bu olay beni yıllar öncesine götürdü ve karşıma bir Aziz Nesin öyküsü çıktı…
Yıl 1996… Radikal Gazetesi’ni yeni çıkarmıştık… (13 Ekim 1996) Yeni yayın hayatına başlayan bir gazete olarak “farkındalık yaratsın diye” Aziz Nesin’in o güne kadar yayınlanmamış öyküleri olup olmadığını araştırdık. Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin’e ulaştık… Yayınlanmamış 12 öykü bulduk… Öyküleri “Nesin Vakfı”na teberru karşılığı satın aldık… Bunlardan biri hariç 11’ini Pazar günleri yayınladık… Yayınlamadığımız tek öykü ise bir “hamster” macerasıydı…Onu da gazete okuruna olan saygıdan dolayı pas geçtik… Olur da okuyucu pazar sabahları bir fare hikayesine tepki gösterir diye düşünmüştük…
Oysa öykü çok ilginçti…
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bilimsel araştırmalarda yararlanılmak üzere Fransa’dan “hamster” ithal edilmesine karar verilir…
Hamsterler, Fransa’nın Marsilya Limanı’ndan gemiye yüklenir ve İstanbul’a getirilir… Sıra gelir, “bu hayvancıkları” Karaköy Gümrüğü’nden ithal etmeye…
Ama o da ne?
Gümrük ithalat rejimindeki listede “hamster” adı geçmiyor. At, eşek, tavşan, tavuk, köpek, kedi gibi canlı hayvanlar var ama listede “hamster” yazmıyor… Yani, bu hayvancıkların yasal olarak Türkiye sınırları içerisine girmesi için herhangi bir sınıflandırma tanımı yok…
İlgili makamlar, “ne yapacağız ne edeceğiz” derken, bir komisyon kurarlar… Komisyon çok sayıda toplantı yapar… İşin içinden çıkabilmek için defalarca Ankara’ya, Ticaret Bakanlığı’na, Gümrük Bakanlığı’na, Hazine’ye gidilip gelinir…
Günler geçer… Bu arada hamsterleri getiren gemi Karaköy Rıhtımı’nda bekletilir… Nihayetinde 16’ncı günde karar verilir… Hamsterler, “tavşan sınıfı”ndan kabul edilir ve ithalatına karar verilir. Karar verilir ama hayvancıkları karaya çıkarmaya gidildiğinde hepsinin öldüğü görülür!
Hikayenin özeti bu…
Şimdi soruyorum;
Ey insanoğlu !
Bir canlı olarak senin yaşama hakkın var da hayvanların böyle bir hakkı yok mu? Senin bir hukukun var da hayvanların da bir hukuku olması gerekmez mi?
Ey devletim ! Nasıl ki kokaktaki sahipsiz çocukların ve insanların yaşama hakkını koruyorsan, hayvanları da öldürmemelisin !