Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kızılay’ın Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde çadır sattığını belgeledi. İçişleri Bakanlığı’nın konuya ilişkin hazırladığı raporu savcılığa göndermesiyle, “görevi kötüye kullanma ve ihmalle ölüme sebebiyet verme” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kritik bir aşamaya geldi. Soruşturmanın davaya dönüşmesi halinde Kızılay yöneticileri 27 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilecek.

6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde resmi rakamlara göre 53 bin kişi hayatını kaybetti. Tutuklu İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökce’nin daha önce paylaştığı verilere göre ise deprem bölgesinde en az 254 bin bina yıkıldı ya da ağır hasar aldı.

Depremin ardından Kızılay’ın depremzedelere çadır sattığının ortaya çıkması kamuoyunda büyük tepki yaratmıştı. Bu kapsamda Kızılay yöneticileri hakkında çok sayıda vatandaş, siyasi parti ve baro tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusunda bulunanlar arasında SOL Parti, HDP, HKP, İYİ Parti, TKP, Çağdaş Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği, Balıkesir Barosu, avukatlar ve yurttaşlar yer aldı.

BAKANLIK RAPORU SAVCILIĞA SUNDU

2026 yılı bütçe kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi
2026 yılı bütçe kanun teklifi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi
İçeriği Görüntüle

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kızılay yöneticilerine yönelik yürüttüğü soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı. Savcılık, 21 Şubat 2024’te İçişleri Bakanlığı’na yazı göndererek Kızılay hakkında inceleme yapılmasını ve hazırlanacak raporun Başsavcılığa iletilmesini talep etti.

Bu talep üzerine, İçişleri Bakan Yardımcısı ve eski AKP Milletvekili Bülent Turan tarafından hazırlanan 43 sayfalık raporun 18 Eylül 2024’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği öğrenildi. Soruşturmanın seyri, rapor doğrultusunda önümüzdeki süreçte netleşecek.

Çadır Satışı Belgelendi

Söz konusu raporda, Ahbap Derneği’ne çadır satışı işleminde; satışa konu çadırların şirket (Kızılay Çadır A.Ş.) stokunda yer aldığı, bedelin banka aracılığıyla ödendiği, işlem taraflarının ticari nitelikte bir satış sözleşmesi çerçevesinde hareket ettiği yönünde kayıt ve savunmalar bulunduğu, buna karşın şikâyet dilekçelerinde bu işlemin Kızılay tüzüğü ve kamu yararı ilkeleriyle bağdaşmadığı, afet döneminde derhâl ve ücretsiz yardım yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğu yönünde iddiaların ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır” ifadelerine yer verildi.

Raporda aynı zamanda, “Ceza hukuku anlamında suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, hukuki sorumluluğun kapsamı, fail ve mağdur sıfatlarının belirlenmesi ile kovuşturma yapılıp yapılmaması yönündeki takdir ve değerlendirme yetkisi tamamıyla sayın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na aittir” ifadeleri kullanılarak olayın hukuki kısmının savcılık tarafından değerlendirileceği bildirildi.

18 Şüpheli

Soruşturma dosyasında 18 Kızılay yöneticisi ile Kızılay Çadır A.Ş. şüpheli sıfatıyla yer aldı. Şüpheliler arasında, deprem döneminde Kızılay Başkanlığı görevini yürüten Kerem Kınık ile birlikte diğer Kızılay yöneticileri Ahmet Çakmak, Emre Koç, Esra Özkoç, İbrahim Altan, Murat Ellialtı, Nurettin Hafızoğlu, Oğuz Can, Ömer Faruk Özgün, Saim Kerman, Şükrü Can, Tevfik Türel, Yasir Yılmaz, Yener Tanık, Yusuf Ramazan Saygılı ve Zübeyde Hümeyra Çelik bulunuyor.

Ayrıca, o dönem Kızılay Yönetim Kurulu Üyesi olan ve Kerem Kınık’ın istifasının ardından Kızılay Başkanlığı görevine getirilen Fatma Meriç Yılmaz’ın da soruşturma kapsamında şüpheli olarak yer aldığı belirtildi.