Pandemi bitti mi?

Omicron ile büyük bir şok dalgasına giren dünya, yeni ve baskın bir varyant etkisine girmez ise sanki Pandemi bitmiş hissine kapıldı. Dünya Sağlık Örgütü’nün Kasım sonunda adlandırdığı Omicron varyantı 3 ay içinde her ülkede vaka sayılarında rekor üzerine rekor kırdırdı. Hong Kong gibi ülkeler gördükleri en kötü dalganı etkisine girip önlemleri sıkılaştırırken, dünyanın pek çok ülkesi Pandemi bitmiş gibi aldıkları önlemleri gevşetmeye hatta tamamen kaldırmaya başladı. Omicron aşıları eksik/aşısızları veya daha önce enfeksiyonu geçirmiş kişileri öncelikli hedef seçmiş gibi hızla yayılmaya devam ederken, ülkelerdeki bu iş bitmiş hali bence çok şaşırtıcıdır.

Evet inşalar sıkıldı, evet ekonomiler berbat, enflasyon aldı yürüdü, mal temininde zorluklar yaşanıyor, sağlık sistemi çok yorgun ve moralsiz ama bence biten bir Pandemi yakın zaman için ufukta görünmüyorken kaldırılan tedbirler kayıplarımızı arttırmaktan başka işe yaramayacaktır. Zaten Pandemi başından beri umarsız bir grup insana, yetkili ağızlardan duydukları ile tedbiri bırakanlar eklenince umarım öngörülerim gerçekleşmez. Zaten aşı karşıtlığı insani haktır düşüncesi ile toplumları riske atan, aşılama çalışmalarını sekteye uğratan biyoterörist gruplara eklenecek aklı selim kişiler, yaşlı ve immün sistemi sıkıntılı pe çok sevdiğimizin daha sonunu hazırlayacaktır. İlk başta edindiğimiz izlemi paralel olarak Omicron, Delta varyantından daha bulaşıcı ama daha az öldürücü olduğunu gösterdi. Daha da bulaşıcı olan Omicron varyantının alt türü BA-2’de bu görüşü değiştirecek kötülükte seyretmedi. Omicron varyantı bize tam iki doz aşısı olan ve bir s-dozda hatırlatma dozu yapılmış kişilerin ne kadar iyi korunduğunu resmen gösterdi. Tam aşıl kişilerin sosyal hayatlarına devam etmeği isteğini kırmadı. Bazı ülkeler kapanmaların, ticari sınırlamaların ve maske kullanımın sosyal maliyetinin hastalığın etkisinden daha fazla olumsuzluğa yol açtığına kanaat getirirken bazı ülkeler aşı zorunluluğuna varan oldukça sıkı tedbirleri uygulamaya soktu.

Elde ettiğimiz verilen Omicron varyantın baskın olması durumunda gelecek için umut var olmak olası. Ama Orta Afrika’da ülkelerde aşılanma oranları halen %10’nun altındayken yeni varyantlar çıkmaz diye düşünmek fazla hayalcilik olacaktır. Bahar ve yaz aylarında havaların ısınmasıyla hastaneye yatış oranları eminim ki giderek daha da azalacaktır. İnsanların kapalı mekanlardan açık alanlara çıkmasıyla yakın temas kırılacağı için virüsün dış ortamda sıcak hava koşullarında canlılığını korumasının daha da kısalacağı da bilerek, önümüzdeki 6-7 aylık dönemi azalan günlük vaka sayıları ile geçireceğiz. Omicron sonrası neler olabilir? Omicron’dan daha bulaşıcı ama daha da hafif seyirli,aşıların ve de geçirilmiş önceki hastalığın bıraktığı immüniteden kaçınabilen bir varyant ortaya çıkabilir, buna Milder-cron (daha hafif Omicron), Omicron’un çok benzeri,aşıların ağır hastalık ve ölüme karşı hala etkin olduğu ama geçirilmiş hastalıkların immünitesinden kaçabilen bir varyant ortaya çıkabilir, bunaOmicron’stwin(Omicron’un ikizi) adı verilebilir, ya da Omicron kadar bulaşıcı, Delta kadar ağır seyreden aşıların ölüm ve ağır hastalığa karşı etkili ama kazanılmış immüniteden kaçabilen hastaneye yatışın çok arttığı, bu güne kadar görülenden daha ağır seyreden bir varyant ortaya çıkabilir buna da Delta-cron (Delta-Omicron kırması) adı verilebilir.

Bilim Kurulumuzun oy birliği ile almadığı kararlar ışığında ülkemizdeki yeni COVID-19 uygulamalarına göz atalım; Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca 2 Mart 2022 akşamı açık havada maske zorunluluğu ve HES kodu uygulamasının kaldırıldığını, okullarda karantina uygulanmasının sona erdiğini açıkladı. Bir tıp doktoru olarak, sanırım kendisini katılmadığı bazı kararlar olması nedeniyle Bilim kurulundaki bazı bilim insanların aşağıdaki kararlara gönül rızalarının olmadığının da altını çizdi. Bakanımızın kendi ifadeleri ile: “Bugün size corona yasaklarındaki serbestliği sunacağım.Bilim Kurulumuz, coronadaki gelişmeleri gündeme alarak yeni öneri sundu. Şu anda coronanın Türkiye’yi daha az etkilediğini söylemek istiyorum.Bir süredir sizlere coronanın gündemden kalktığını duyurmuştuk. Salgının biteceğini anladığımızda bazı kısıtlamaları kaldırdık.Koronavirüste bundan sonra mücadelenin aşıyla verileceğini biliyoruz.Birazdan açıklayacağımız kararlar tam mutabakatla alınan kararlar değil. Bazı bilim adamları farklı görüşlere sahip. Biz Sağlık Bakanlığı olarak şu kararları aldık.” dedi (https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/son-dakika-fahrettin-koca-bilim-kurulu-toplantisi-sonrasi-aciklama-yapiyor-1912443).

Buna göre;

“1. Artık açık havada maske kullanmak zorunda değiliz.

2. Kapalı ortamda havalandırma yeterliyse ve mesafe varsa maske takmak artık şart değil.

3. Yeni dönemde HES kodu uygulaması kaldırıldı. Hiçbir kurum ve kuruluşta HES kodu kontrolü yapılamayacak.

4. Hastalık belirtisi olmayan kişilerden test istenmeyecek.

5. Okullarda 2 vaka çıkması halinde sınıfın kapatılması şeklindeki uygulamaya gerek görülmemektedir. Pozitif çıkan öğrenci izole edilecek ve eğitim devam edecek.”

Ayrıca Aşağıdaki hassas konuların bir kısmında Pandemi başından beri gösterdiği üstün gayret nedeniyle sıkıntıları en yakından bilen kişi olarak Sayın Bakanımızın görüşlerini değerli buluyorum. Salgının Omicron ile daha hafif seyrettiği ve azalmaya başladığı gerçektir. Halkımızın psikolojik rehabilitasyonuna katkı sağlayacaktır. Sağlık Bakanlığının Pandemi başından beri süreci diğer ülkelerin hepsinden daha iyi ve insancıl yürüttüğü aşikardır. Salgın endişesi ve konuşulması halk üzerinde artık bezdirici etki yaratmış ve insanlar ne olacaksa olsun bezginliğine girmiştir. Bu ruh halinden sıyrılmada yardımcı olabilir. Baştan beri aslında tek gerçek yol olan toplumsal polisiye tedbirler/kısıtlamalar yerine bireysel korunmayı ön plana almalıyız. Maskeleri hayatımızdan çıkartmak için kesinlikle erken olduğunu düşünüyorum, nitekim Sayın Bakan da yanımızda maske bulundurmanın önemini vurgulamış, “Özellikle yaşlı, kronik hastalığı olanlarla bir arada iken maske günlük hayatımızın vazgeçilmezi olmalıdır” demiştir.

Tedavi ve aşılama programı ile de güncel uyarıları yapmış FDA tarafından onaylanmış COVID-19 ilacı Molnupiravir’iözellikle 65 yaş üstü, bağışıklığı baskılanmış olan kişilere kullanılması konusuna açıklık getirmiştir. Yerlileştirilen ilacın maliyetinin 1/70 azaldığını da müjdelemiştir. Vatandaşlarımızın aşı konusunda hassas olmalarını, riskli olan 65 yaş üstü vatandaşlarımızın hatırlatma dozunu asla ihmal etmemelerini, hastalık semptomu gelişirse acilen testlerini yapmalarını, ilaca ne kadar erken başlanırsa o kadar etkili olduğununda altını çizmiştir. Sayın Bakanımın satır aralarını okuyanlardan biri olarak ve hastalığın yakından takipçisi bir Tıp Doktoru olarak bu serbestinin vakaları azalış trendine girmek üzere olduğumuz bahar aylarında olumsuz etkileyeceğini düşünenlerdenim. Ben her zamankinden daha dikkatli olacağım. Sosyal mesafemi koruyacak, maskemi toplu taşım araçları ve kapalı yerlerde sıkı sıkıya takacağım ve maskemi 4 saatte bir değiştireceğim. Ellerimi sık sık her seferinde 20 saniye sabun ile güzelce yıkamaya devam edeceğim. Bir restorana gidersem, tabak, çatal, bıçak ve bardağımın çok iyi yıkandığından, masamın alkol bazlı bir dezenfektanla silinmiş olduğunda ve/veya temiz/tek seferlik bir örtüyle hizmet aldığımdan emin olacağım. Kişisel olarak önümüzdeki günlerde daha dikkatli olmanızı sağlık veriyorum.

Güzel bir bahar ayının coşkusunu evde hasta yatarak değil, sağlıklı olarak doğaya yakın yaşamanızı temenni diyorum.

İlginizi Çekebilir