CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Brüksel’de miting yapması; sadece Avrupa’da yaşayan Türklere yönelik bir siyasi propaganda olarak değerlendirilmemeli… Aynı zamanda gittikçe Ortadoğululaşan Türkiye için Avrupa değerlerine sahip çıkılacağının da bir göstergesi olarak görülmeli. Türkiye, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, cinsiyet ayrımcılığı, gelir dağlımı, yolsuzluk gibi birçok uluslararası endekslerde dünyanın en geri kalmış ülkeleri ile aynı kategoriye düştü.
AB üyeliğini bir hayal olarak görüyorum. Ama Avrupa değerlerini AB üyeliği için değil, Türk halkının yaşam kalitesi için önemsiyorum. Türkiye, her geçen gün dozu artan bir şekilde Ortadoğululaşıyor. Ve sanırım, bu süreç daha da ağırlaşarak devam edecek. Daha fazla otoriterleşme riski ile karşı karşıyayız.
Beni bu karamsarlığa sürükleyen gerekçeler ise çok net ortada duruyor. ABD’nin Türkiye ile ilgili politikaları, Trump’ın her fırsatta Erdoğan’ı öven konuşmaları…
Malum, ABD Kongresi yaklaşık bir yıl önce, Türkiye’yi Avrupa Planlamasından çıkarıp Ortadoğu Planlaması haritasına aldı. Bunun anlamı şu:
Türkiye, bundan böyle, ABD’nin Ortadoğu kriterleri esas alınarak değerlendirilecektir. Türkiye’den, demokrasi, insan hakları, ifade ve basın özgürlüğü, hukuk devleti gibi Avrupa normları talep edilmeyecektir.
Bir süredir ortaya attığım bir iddia var. Dünya kapitalist sistemi, Türkiye’ye biçtiği iş birliği yapılacak ülke rolüne son verdi. Türkiye’ye biçilen yeni rol, madenlerinin ve nadir toprak elementlerinin talan edileceği yarı sömürge – sömürge ekonomisi modelidir.
O nedenle, bundan bir süre öncesine kadar iktisatçıların savunduğu “yabancı sermaye gelmesi için, ekonomik kalkınma için hukukun üstünlüğü ve demokrasi önemlidir. Bunlar olmadan ekonomi düze çıkamaz” önermeleri de artık çöpe gitti. Madenler için gelecek emperyalist sermaye, kontrol edebileceği yerel siyasetçileri bulduğunda, hukuka da demokrasiye de bakmaz. Nitekim ABD’nin ve Trump’ın politikalarında bunu çok berrak bir şekilde görüyoruz.
Gittikçe Ortadoğululaşan, Türk kültürü ve geleneklerinden uzaklaşıp Arap kültürü etkisi altına giren Türkiye’nin, hem kendi kültürüne hem de başta insan hakları, demokrasi, hukuk olmak üzere Avrupa değerlerine sahip çıkması büyük önem taşıyor.
CHP, ne yazık Baykal ve Kılıçdaroğlu döneminde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinden, Atatürk değerlerinden uzaklaşmıştı. Yeni hazırladıkları parti programı, önümüzdeki olağan kurultayda tartışılacak. Umarım bu yeni program, 21’inci yüzyıl şartlarında CHP’yi tekrar kuruluş değerlerine taşır. Çünkü CHP’li olmayanların ve CHP’ye ödünç oy verenlerin de ortak kanısı, “CHP kurucu değerlerine dönmeden, Türkiye kurtulamaz”dır.
O nedenle Özgür Özel’in Brüksel mitingi, Ortadoğu bataklığında debelenen Türkiye için önem taşıyor.