Ege Saati gazetesinden Burcu Yanar'ın haberi.... Türkiye’de giderek derinleşen ekonomik kriz, en çok çocukları vuruyor. Artan gıda fiyatları, daralan aile bütçeleri ve yetersiz sosyal destekler nedeniyle birçok öğrenci artık okula aç gidiyor, aç kalıyor. Veliler çocuklarına bir simit, bir ayran almanın bile lüks hale geldiğini söylerken; öğretmenler beslenme çantaları boş olan öğrenciler karşısında çaresiz. Uzmanlara göre bu tablo sadece fiziksel açlıkla sınırlı değil; yeterli ve dengeli beslenemeyen çocuklar hem zihinsel gelişimlerinde geri kalıyor hem de akademik başarıları düşüyor. Gıda yetersizliği yalnızca yoksulluğun değil, çocukların geleceğinin de temel tehdidi haline gelmiş durumda. Eğitimciler ve sivil toplum kuruluşları, devletin her çocuğa en az bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek vermesi gerektiğini vurguluyor. Ancak yetkililer bu talebi geri çeviriyor. Çocuklar aç Veli Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Bizim gözlemlerimiz ve velilerden gelen şikayetler çocukların artık yemeğe erişemediğini gösteriyor. Üç tane çocuğunuz varsa simit ve ayranla karınlarını şişirecek bir beslenme bile yapsalar onun bile maliyeti öğrenci başına 70-80 lira olmuş. Üç çocuk sadece birer şişe su içe bile bunun günlük maliyeti 45 lira. Dolayısıyla çok ciddi anlamda bir kriz var. Ekonomik krizin faturası çocuklarımıza ödetiliyor. Çocuklar aç kalıyor. Bu çocuklar büyüme çağında psikolojik ve bedensel olarak gelişebilmeleri için sağlıklı besleme şart” diye konuştu. Aç bir çocuk başarısız olur Aç bir çocuktan akademik başarı beklemenin mümkün olmadığını vurgulayan Kalafat, “Okul yemeği koalisyonunu başlattık. 1 öğün çocuklara yemek verilmesi talebimiz var. Bu çok zor değil. Bunu Milli Eğitim Bakanlığı’na bildirdik, mahkemeye verdiler. Mecliste ve mahkemede alınan kararda ‘Devletin asli görevi çocuklara yemek vermek değil’ denildi. Peki soruyoruz o zaman nedir devletin görevi? Bazı çocukları yemek götüremediği için okula gitmediği bir ülkede, öğretmenlerin beslenme çantalarını görüp ağlamaklı olduğu bir ülkede neden yemek verilmiyor? Bu en temel ihtiyaç. Aç bir çocuktan akademik bir başarı beklemek mümkün değil. Biz tüm bunları nasıl sağlanacağının projesini de verdik. Ama kabul etmiyorlar” açıklamasında bulundu. Sağlıklı su da mı veremiyorsunuz? Necati Kalafat, “Sağlık bakanlığı meydanlarda boy kilo ölçümü yapıyor. Çocukların büyüdüğünde düzgün bir boy kilo ölçüsüne sahip olması beslenmeden geçiyor. Sen bunu karşılamadıktan sonra çocuğa niye tavuk döner yiyorsun sorusunu soramazsın. Çünkü ucuz. Çocuk ucuz diye içinde ne olduğunu bilmediği şeyi yer. O yüzden devleti bunu üstlenmesi gerekiyor. Hadi yemek veremiyorsunuz. İzmir’deki okullara arıtma sistemiyle sağlıklı su da mı veremiyorsunuz? Temel beslenme, barınma ve giyinme üç çocuklu bir ailede asgari ücrete denk geliyor” Kılıç: Sabah akşam karbonhidrat yiyorlar Eğitim İş Konak Temsilcilik Başkanı Recep Kılıç, “Konak’ta 140 okul var. Konak’ın sahil bölgesindeki birkaç okul hariç okullar sosyal açıdan çok dezavantajlı bölgedeler. Buradaki ailelerimiz ve doğal olarak çocuklarımız zor durumda. Biz okulları gezdiğimiz zaman birçok öğretmen arkadaşımızdan çocukların çok yetersiz beslendiği, sabah, öğlen ve akşam karbonhidrat ağırlıklı beslendiğini duyuyoruz. Aslında bu da bir açlık türü. Yeterli proteine erişememek de bir açlık türüdür. Çocuklar gidiyor evde makarna yiyor, sabah geliyor simit yiyor. Artık simit ayran bile bazı aileleri zorlamaya başladı. Çünkü aileler çocuğuna günlük en az 50-60 lira para verecek ki o çocuk onları alabilsin” dedi. Sağlıklı gıdaya erişilemiyor Sağlıklı gıdaya erişemeyen çocuklarda obezite oranlarının arttığına dikkat çeken Kılıç, “Konak’taki çoğu aile sosyal yardım destekleriyle geçiniyor. Türkiye’de obezite oranları da çok yüksek ve çocuklarda da karşımıza çıkıyor. Ama bu çok yemek yedikleri için değil sağlıksız beslendikleri için oluyor. Çocuklar yumurta, et, sebze, peynir gibi besinleri tüketemiyor. Türkiye’deki ve dünyadaki obezite vakalarının artmasının asıl sebebi sağlıklı gıdaya ulaşamamaktır. Biz tüm bunlar için okul yemeği koalisyonunu başlattık. Mecliste bu konu önerge olarak sunuldu ama reddedildi” diye konuştu.