9 yıldır gayrimenkul sektöründeyim, birçok sıkıntılı dönemler yaşadık, darbeye benzer bir şey gördük, Global bir pandemi krizi yaşadık, istikrarsız ekonomi sayesinde sürekli yükselen bir enflasyon ve halkımıza göre düşmeyen ama hükümete göre düşme eğiliminde bir enflasyon rakamları açıklamalarını görmeye ve hissetmemeye devam ediyoruz.
***
Çok eskiden, Ev al kira öder gibi kredi taksiti öde 10 yıl sonra ev senin olsun dönemlerini gördük, maaşımızla kredi ödeyebildiğimiz dönemleri gördük, hatta tüketici kredisi ile borçlanarak konut alabildiğimiz dönemleri gördük. Ama maalesef Ülkemizde yükselen mevduat faiz oranlarının dünyada en yüksek seviyelere ulaşması, tüketici, konut, taşıt, ticari kredileri faiz oranlarının ulaşılabilir durumda ve geri ödenebilir durumda olmaması,
***
1 alıp 10 yılda 4 katı bir bedel ödemek zorunda kalınması, mevcut nakit parası ile yükselen konut fiyatlarına ulaşılamaz hale gelinmesi ev sahibi olmanın ne kadar zorlaştığını, hatta Hayalini kurmanın bile hayal olduğu bir döneme taşıdı bizi.
Pandemi döneminde bile 0,67-0,97 arasında konut kredi faiz oranları ile konut alıp inanın kira öder gibi ev sahibi olanları gördük ve mesleğim gereği birçok kişiyi istediği konutlarla buluşturduk.
***
Son 2 yıldır yaşanan süreçte daha önce de belirttiğim gibi, yükselen enflasyon, artan döviz fiyatları, petrol fiyatlarında artış ve birçok etken, inşaat maliyetlerini ciddi şekilde arttırarak M2 maliyeti 7-8 bin TL olan inşaat maliyetini güncel olarak 25 bin TL lere kadar taşıdı. Tabi ki bu durum konut fiyatlarına otomatik yansıdı ve 1 e 3 oranında fiyatlar son 2 yılda artmış oldu.
Bu durum zaten değer kaybeden Türk Lirasında, halkımızın konut alımını zora soktu, kredi çekemez, ve nakitte bulunan paraları yetmez oldu, peki ne yaptılar? Yastık altı mı? Altın mı? Döviz mi?
Hayır, %80 i mevcut parasını mevduat faizinde değerlendirerek %55 le re kadar faiz getirisi veren bankalara yatırarak Para dan para kazanalım, nasıl olsa bu konut fiyatlarına yetişemiyoruz, kredi çekemiyoruz düşüncesi ile çaresiz bir şekilde beklemeye başladılar.
Bu durum konut piyasasında son 2 yılda inanılmaz bir durgunluğa sebep oldu ve olmaya devam ediyor. Peki emlak fiyatları ne durumda ve nereye doğru gider.
***
Piyasa da gayrimenkul fiyatları düşmez, yeni üretilen konutların fiyatları yeni maliyetlere göre olacağı ve olduğu için eski ve yeni konut fiyatları arasında bir fark belirse de bu fark, mutlaka peyder pey kapanmaya başlayacaktır. Bu kısır döngü sürekli devam edecektir. Oturmak için konut ihtiyacı olanların hayali hayal olarak kalacak, yatırım için konut almak isteyenlerinde tercihleri Türkiye değil, konut fiyatı daha düşük ve getirisi daha iyi olan yurt dışı yatırımına kayacaktır.
***
Piyasanın hareketlenmesi için mutlaka ve mutlaka faiz oranlarının düşmesi gerekiyor. Kısacası konut alımının ulaşılabilir hale gelmesi gerekiyor.
Peki bunu kim yapacak? Tabi ki bu zamana kadar sadece kendilerini düşünen, halkının refahını düşünmeyen Hükümet.
Bizler yine hayal kurmaya devam edeceğiz.