Kimin Gözleri Var Ama Kulağı Yok?

CHP, 19 Mayıs’ta İzmir’de miting yaptı. Nedeni belli...

Hak, hukuk, adalet... Erken seçim....
Tutuklu belediye başkanları, baskı altındaki yerel yönetimler, demokrasiye dair derinleşen kaygılar...
Ama biz yine aynı yerdeyiz. Aynı klasikleşmiş sorularla
Mitingin “kaç kişiyle” yapıldığını konuşuyoruz.

***

Özgür Özel, “2 milyon geldi” dedi.
AK Parti İl Başkanı, “70 bin, dronla çektik” dedi.
Emniyet de araya girip, "100 bine yakın" rakamını İçişleri’ne “not olarak” geçti.
Not mu?
Bu ülkede halkın sesi artık notlarla mı ölçülüyor?

,***

Bakın, mitingde “Sivas’tan selam getirdik” yazan bir tane pankart yoktu.
O alışıldık otobüsle taşınmış, kuru kalabalık yoktu.
Tamamı Ege’nin dört bir yanından kendi imkanlarıyla gelen insanlar.

***

Ve bazılarını rahatsız eden de tam olarak bu galiba:
Kimse zorla getirilmemişti.
Yani vatandaş, bu sefer gerçekten kendi için oradaydı.

Ama siyasetin gözü hâlâ rakam peşinde.
Kaç kişi vardı? Kaç kişi eksikti?
Hadi dron sayımı yapalım, sonra Google Earth’ten arazi ölçümü alalım.

***

Allah aşkına, mesele bu mu?
O insanlar oraya kalabalık olmak için değil, sesini duyurmak için geldi.
Ekonomik krizi haykırdı.
Emekli maaşını, genç işsizliğini, adaletsizliği dile getirdi.

***

Ama dinleyen yok.
Çünkü siyasetin kulağı yok.
Gözleri var, bakıyor.
Kalabalığı görüyor.
Ama duymuyor.

***

Bakın, siz eğer mitingde sadece sayılarla ilgileniyorsanız, asıl kaybettiğiniz şey sadece seçim değil; halkın güvenidir.
Ve halk, güvenini bir kez yitirdi mi, ne afişle ne sloganla geri gelir.

Miting alanında kalabalık değil, çığlık vardı.
Ama siz hâlâ 'kaç kişi bağırdı' diye sayım yapıyorsunuz.

***

Rakam sayanlara hatırlatma
Miting alanlarına gözünüzle baktığınız kadar kulağınızla da bakın artık.
Çünkü Türkiye’nin sorunu artık “kaç kişi geldi?” değil.
“Kaç kişi kendini anlatamadı?” sorusudur.

Ve siz dinlemeye bu kadar dirençliyken, yakında sadece kalabalık değil, sandıkta da sesiniz kısılır.