Karşıyaka’yı basketbol kenti yapan adam: Ateş Özerk

Ben söylersem, objektif olmaz. Çünkü Karşıyakalıyım. Tespiti, Recep Ankaralı yapmıştı. Türk Basketbolunun en tecrübeli efsane hakemi… 2016’da hakemliği bıraktıktan sonra verdiği bir röportajda, Türkiye’de basketbolu bilen en iyi taraftarın Karşıyaka taraftarı olduğunu söylemişti.

Karşıyaka, bu sene bir yol kazası geçirdi. Ligde kabus dolu günler yaşadı. Umarım bu yol kazası uzun sürmez. Karşıyaka’nın başarılarla dolu basketbol tarihinde elde ettiği iki Türkiye Şampiyonluğu ve Cumhurbaşkanlığı Kupası vardır. Burada dikkat çeken konu şudur: Karşıyaka’nın şampiyon olduğu sezonlarda bütçesi, en önemli rakipleri Fenerbahçe ve Efes’e göre sadece 10’da 1 biri kadardır. Başarıda basketbolu bilen taraftarın payı büyüktür.

Biz Karşıyakalılar gururla şöyle deriz: “Basketbol diye yazılır, Karşıyaka diye okunur.”

İşte bu deyimi yerleştiren Ateş Özerk’tir. Karşıyaka bir ilçedir ama ilçe olarak da tanımlamaya kalkarsak haksızlık olur. Çiğli de ilçedir, Bayraklı da ilçedir, ama eski yılların Karşıyaka’sının semtleridir. Sadece Karşıyaka değil, Çiğli de Yeşil Kırmızıdır, Bayraklı da Yeşil Kırmızıdır,

İşte bu koca kenti basketbol kenti haline getiren kişi, Karşıyaka’da “basketbolun ateşini yakan” kişi Ateş Özerk’tir. Ateş abiyi 28 Haziran Cumartesi günü kaybettik. Huzurlarda uyusun.

Ateş Özerk, 1989 yılında basketbol yöneticiliğini bırakmıştı. Ancak son yıllarına kadar Karşıyaka Basketbol takımının içeride oynadığı bütün maçlarını, protokol tribününden değil, devamlı oturduğu pota arkasındaki koltuğundan izledi. Tabii hal böyle olunca salonda en revaçta olan kombine biletler, pota arkasında Ateş abinin yakınındaki koltuklar olurdu.

Ben Ateş abiyle son 10-12 yıl çok sık birlikte olurdum. Biz sevenleri ona “Ateşinko” diye hitap ederdik. Akşam sofralarındaki basketbol anıları ve sohbetleri ayrı bir keyifti ama kendimi ayrıcalıklı gördüğüm şey şuydu. 38 yıl önce Ateş abinin şube başkanlığı sırasında şampiyon olmuş takımın sporcuları ve Ateş abi ile birlikte pota arkasında birlikte maç izler, sıcağı sıcağına pozisyon kritiklerini alırdım. Ve tabii sonrasında sonuç ne olursa olsun gittiğimiz yer mütevazı bir akşam sofrası idi. İki kadeh devirir öyle evlere dağılırdık. Ömrünü Karşıya Spor Kulübü’ne adayan Ateşinko’yu özleyeceğiz.

VE BELEDİYELERE BİR SORU

Ateş Özerk’e veda yazısı vesilesiyle bir konuya değinmek istiyorum. Karşıyaka Spor Kulübü’nün içinde bulunduğu durum içler acısı. Kulübün toplam borcu 600 milyon lira. Dolarla ifade etsen 15 milyon dolar. Benim için büyük para ama bir kulüp için önemsiz bir büyüklük… Süper Lig’de bir futbolcu için ödenen paradan çok daha düşük bir rakam. Bu nasıl bir İzmir ekonomisi ve İzmir iş dünyasıdır ve bu nasıl bir belediye yönetimidir ki, Avrupa’da da marka olan Karşıyaka 15 milyon dolar bulamıyor, sahipsiz kalıyor.

CHP’li belediyeler bugün iktidarın baskısı altında olabilir ama konu bugünün konusu değil ki…Aziz Kocaoğlu döneminden beri CHP’li Büyükşehir ve Karşıyaka Belediyesi’nin inadı yüzünden Türkiye’de stadı olmayan tek kulüp Karşıyaka’dır. AKP iktidarı, sudan bahanelerle, CHP’li belediyelerden de aldığı destekle Karşıyaka’nın stadını yıktıktan sonra yapmamıştır. Şimdi o CHP’li yerel yöneticiler gitti, yenileri geldi. Karşıyaka, yukarıda da değindiğim gibi sadece Karşıyaka değildir. Çiğli de Karşıyaka’dır, Bayraklı da Karşıyaka’dır. Görevdeki Büyükşehir, Karşıyaka, Çiğli ve Bayraklı Belediye başkanlarına soruyorum. İstanbul’daki AKP’li ilçe belediyelerinin olduğu yerlerdeki bütün takımlar Süper Lig’de. Karşıyaka neden bu halde? Onlar neyi fazla yapıyor, siz neyi eksik yapıyorsunuz?

Aynı soru İzmir iş dünyasına da gelsin.