Bilim insanları, iklim değişikliğinin etkilerinin hızla arttığını ve önümüzdeki yüzyılda birçok büyük şehrin deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle tamamen sular altında kalabileceğini açıkladı.

Türkiye’den İstanbul ve İzmir, risk altındaki şehirler arasında gösterildi.

Swiftest şirketinin kurucu ortağı Matthew H. Nash’in öncülüğünde yapılan araştırmaya göre, küresel ısınmanın yol açtığı deniz seviyesindeki artış ve su taşkınları, dünya genelinde 37 büyük metropolü tehdit ediyor.

Çalışmada, bu şehirlerin önemli bir kısmının 2100 yılına kadar yaşanmaz hale gelebileceği ifade edildi.

Kıyı şehirleri savunmasız

Araştırma, birçok kıyı kentinde etkili koruma planlarının hâlâ yetersiz olduğunu ortaya koydu.

Bazı ülkeler deniz duvarları ve taşkın önleme sistemleriyle önlem almaya çalışırken, altyapı eksiklikleri riskin giderek artmasına neden oluyor.

İstanbul ve İzmir yüksek risk grubunda

Nash’in bulgularına göre Türkiye’den iki şehir, İzmir ve İstanbul, deniz seviyesindeki yükselmeden en fazla etkilenecek bölgeler arasında yer alıyor.

Konak'ın judo takımı madalyalarla döndü
Konak'ın judo takımı madalyalarla döndü
İçeriği Görüntüle

Uzmanlar, İzmir Körfezi ve İstanbul kıyılarının taşkınlara karşı son derece hassas olduğunu belirtiyor.

En riskli 20 şehir

Araştırmada, 2100 yılına kadar yok olma riski en yüksek 20 şehir şu şekilde sıralandı:

Vancouver – Kanada
Dubai – Birleşik Arap Emirlikleri
Lizbon – Portekiz
Boston – ABD
Sydney – Avustralya
İskenderiye – Mısır
Miami – ABD
San Francisco – ABD
Ho Chi Minh – Vietnam
Dakka – Bangladeş
Londra – İngiltere
Cakarta – Endonezya
Bangkok – Tayland
Kolkata – Hindistan
İzmir – Türkiye
İstanbul – Türkiye
Osaka – Japonya
New York – ABD
Mumbai – Hindistan
Tokyo – Japonya

Küresel tehlike büyüyor

Bilim insanları, deniz seviyesindeki yükselmenin yalnızca kıyı şehirlerini değil, dünya genelindeki milyarlarca insanı etkileyebileceğine dikkat çekiyor.

Uzmanlar, sera gazı emisyonlarının azaltılmaması durumunda 2100 yılına kadar deniz seviyesinin yaklaşık bir metre yükselebileceğini, bunun da birçok tarihi ve ekonomik merkezin haritadan silinmesine neden olabileceğini vurguluyor.