İstanbul Erkek Lisesi'nde 9'uncu sınıftaki erkek öğrencilerden oluşan bir grubun kız öğrenciler hakkında cinsel içerikli ve tacizle tehdit eden bir liste hazırladığı iddia edilmişti.
Bunun üzerine 11'inci sınıf öğrencilerinin 25 Kasım'da 9'uncu sınıf öğrencilerini darbettiği öne sürülmüştü. Kız öğrenciler yaptıkları açıklamada erkek öğrenciler tarafından "ölüm tehdidine, taciz ve tecavüzü normalleştirmeye varan ifadeler"e maruz bırakıldıklarını aktarmıştı.
Taciz listesi hazırladığı iddia edilen öğrenciler velileri tarafından okuldan alınmıştı. "Taciz'' ve "şiddet'' iddialarına ilişkin yürütülen inceleme ve soruşturma süreci tamamlandı.
"TACİZ İDDİASI DOĞRULANAMADI"
İktidara yakın Sabah gazetesinin haberine göre soruşturma sonucunda netleşen olayda şunlar ortaya çıktı:
Soruşturmada 9'uncu sınıf öğrencilerinin kız öğrencilere yönelik sözlü ya da fiziksel tacizde bulunduğuna dair herhangi bir şikâyet, somut delil veya yürütülmüş disiplin süreci bulunmadı.
"507 MADDELİK LİSTE MAĞDUR ÖĞRENCİLERE AİT DEĞİL"
Kamuoyunda geniş yankı uyandıran ve "507 maddelik liste" olarak anılan içeriğin, darbedilen öğrencilere ait olmadığı da soruşturma sonucunda netlik kazandı.
Yapılan incelemelerde söz konusu listenin başka bir öğrenci tarafından hazırlandığı, ilk aşamada sınırlı bir çevrede dolaşıma girdiği, daha sonra ise sosyal medya üzerinden kontrolsüz biçimde yayıldığı belirlendi.
Yapılan değerlendirmede ise doğrulanmamış bu tür içeriklerin olayları yatıştırmak yerine daha da derinleştirdiği, okul iklimini bozduğu ve özellikle kız öğrenciler açısından güvenlik ve huzur algısını olumsuz etkilediği ifade edildi.
"KIZ ÖĞRENCİLERE AİT GÖRÜNTÜ YOK"
Darbedilen 9'uncu sınıf öğrencilerinin telefon ve tabletlerinde, okulda öğrenim gören kız öğrencilere ait herhangi bir uygunsuz fotoğraf ya da görüntüye rastlanmadı. Öğrenciler dijital incelemeye rıza gösterdi.
"ASIL OLAY ERKEK ÖĞRENCİ PANSİYONUNDA YAŞANDI"
Olay, İstanbul Erkek Lisesi erkek öğrenci pansiyonunda yaşandı. Üst sınıf öğrencilerinin, 9'uncu sınıf öğrencilerini iradeleri dışında belirli alanlarda topladığı, darbettiği, ağır hakaretlere maruz bıraktığı ve korku ile baskı ortamı oluşturduğu tespit edildi.
Olayların anlık bir kavga olmadığı, iki gece boyunca farklı mekânlarda tekrarlandığı, üçüncü gün ise 10'uncu sınıf öğrencilerinin de sürece dâhil olduğu belirlendi. Bu süreç sonunda darbedilen öğrenciler okuldan ayrılmak zorunda kaldı.
Alt sınıf öğrencilerinin darbedildiği, ağır hakaretlere maruz kaldığı, korku ve baskı ortamı oluşturulduğu; bazı durumlarda bıçak ve kol saatinin muşta gibi kullanıldığı rapora yansıdı.
Şiddetin, üst sınıf–alt sınıf ilişkisi içinde, çok sayıda fail ve mağdurun bulunduğu hiyerarşik bir yapı çerçevesinde gerçekleştiği belirtildi.
"MAĞDUR ÖĞRENCİLER OKULDAN AYRILMAK ZORUNDA KALDI, DAMGALANMA RİSKİYLE KARŞILAŞTI"
Yaşanan şiddet süreci sonunda darbedilen öğrencilerin güvenlik gerekçesiyle okuldan ayrıldığı, nakil edildikleri okullarda da damgalanma riskiyle karşılaştıkları ifade edildi.
Nitelikli disiplin ihlali: Süreklilik, organizasyon ve mağduriyetin boyutu nedeniyle olayların "ağır nitelikli disiplin ihlali" kapsamında ele alınması gerektiği sonucuna varıldı.
"ÖĞRENCİLERİN KIZ ÖĞRENCİLERİ KORUMA AMACIYLA HAREKET ETTİĞİ DOĞRULANAMADI"
Bazı çevrelerde dile getirilen, şiddete karışan öğrencilerin "kız öğrencileri koruma amacıyla hareket ettiği" ya da "kahramanlık sergilediği" yönündeki iddialar da soruşturma kapsamında değerlendirildi.
Bu iddiaların somut bulgularla desteklenmediği ve gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Şiddeti meşrulaştıran ve öğrenciler arasında "kendi adaletini sağlama" anlayışını normalleştiren söylemlerin eğitim ortamı ve hukuk düzeni açısından son derece sakıncalı olduğu vurgulandı.
MEB HAREKETE GEÇTİ
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), olaylardan etkilenen tüm öğrenciler için rehberlik ve psikososyal destek hizmetleri verdi. Okul ortamında güven duygusunun yeniden tesis edilmesi ve benzer olayların yaşanmaması için bazı yeni önlemler de hayata geçirilecek.
Pansiyonlu okullarda rehberlik hizmetlerinin artırılması, pansiyon işleyiş ve denetimlerinin gözden geçirilmesi ve koruyucu–önleyici uygulamaların yaygınlaştırılması için çalışma başlatıldığı öğrenildi.
Kaynak: Cumhuriyet




