SİYASET

İmamoğlu, CHP’nin İmralı kararını değerlendirdi

Ekrem İmamoğlu, CHP’nin İmralı kararıyla ilgili olarak “Milletin onayını almayan yöntemlere katkı vermeyi doğru bulmuyoruz” dedi.

CHP, süreç kapsamında kurulan komisyonda İmralı'ya gitme oylamasında ret kararı verdi.

İmamoğlu, söz konusu karara yönelik değerlendirmede bulunduğu bir yazılı açıklama yayımladı.

Sürecin milletin büyük kısmının onayını almayan yöntemlerle sürdürülmesine katkı vermeyi doğru bulmadıklarını belirten İmamoğlu, "Sürecin milletin büyük kısmının onayını almayan biçim ve yöntemlerle sürdürülmesine katkı vermeyi doğru bulmuyoruz. Sürecin iktidar tarafından ciddiye alındığını gösteren demokratikleşme adımları atılmadıkça ve millet sürecin parçası kılınmadıkça, CHP sürece ihtiyatlı tutumunu sürdürerek katkıda bulunmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU: MİLLETİN ONAYLAMADIĞI YÖNTEMLERE KATKI VERMEYİZ

Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, partisinin 'İmralı kararı' hakkında yazılı bir açıklama yayımladı.

İmamoğlu’nun açıklaması şu şekilde:

Aziz Milletim,

Türkiye dünyanın en güzel ülkesi, milletimiz dünyanın en samimi, en vicdanlı ve en fedakâr milletidir. Hep bunun verdiği güçle, sevgiyle ve bağlılıkla siyasetin içinde olduk. Milletimizin huzur, güven ve refahını sağlamayı en büyük sorumluluğumuz bilerek siyaset yaptık.

Bu anlayışla, ilk adımları geçtiğimiz yıl atılan ve "Terörsüz Türkiye" ismiyle başlayan sürece samimi destek verdik ve "Terörsüz ve Demokratik Türkiye" perspektifiyle katkıda bulunduk. Ülkemizin en büyük meselelerinden olan terörün bitmesi ve Kürt meselesinin çözümü hususunda irademizi açıkça ortaya koyduk. Milletimizin geleceği adına inançla katıldığımız bu sürece, bundan sonra da aynı tutarlılıkla katkıda bulunacağız.

İlkesel tutumumuz; demokratik, kapsayıcı, ciddi ve şeffaf bir çözümdür. Bu ilkeler ışığında milleti temsil görevimizi gerçekleştirmeye devam edeceğiz.

Partimizin önerisiyle bugünkü şekline kavuşan TBMM komisyonu, terörün bitirilmesi ve Kürt meselesinin çözümü yolunda kritik bir rol üstlenmiştir. Kürt meselesinin inkâr edildiği günlerde dahi "hiçbir risk milletin geleceğinden önemli değildir" diyerek Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini savunan ve bunu yaptığı için bugünkü iktidar tarafından terör destekçiliğiyle suçlanan CHP, terörün bitmesi ve Kürt meselesinin çözülmesine katkıda bulunmak için kurulan komisyonda yer almıştır ve almaya devam edecektir.

Komisyonda gündeme getirilen "Abdullah Öcalan'la İmralı Cezaevinde görüşme" önerisine partimizin katılmamasının sebeplerinin iyi anlaşılması gerekmektedir. CHP olarak ilk günden beri Kürt meselesinin çözümünden yana olduk ve olmaya devam edeceğiz. Ancak sürecin milletin büyük kısmının onayını almayan biçim ve yöntemlerle sürdürülmesine katkı vermeyi doğru bulmuyoruz. Sürecin iktidar tarafından ciddiye alındığını gösteren demokratikleşme adımları atılmadıkça ve millet sürecin parçası kılınmadıkça, CHP sürece ihtiyatlı tutumunu sürdürerek katkıda bulunmaya devam edecektir.

Toplumsal psikolojiyi gözeterek, Türk ve Kürt bütün vatandaşlarımızın hassasiyetlerini dikkate alarak, jeopolitik gerçeklikleri de kapsayan bir bakış açısı ile meseleye bütüncül şekilde yaklaşmamız şarttır. Oy hesaplarıyla değil, hukuki ve demokratik çerçevede, doğru zamanda doğru adımları atarak; güçlü, uzun vadeli, kalıcı bir barış ve kardeşliğe ulaşacağız.

Hukuk ve demokrasi rehberdir. Herkes hukuka tamamen riayet etmek zorundadır. Bir günde düzelecek o kadar çok şey varken, hukuktan ve demokrasiden kaçarak hiçbir sorunu çözmek mümkün değildir.

Çok sayıda belediye başkanı ve siyasetçinin tutuklu olması, belediyelere atanan kayyımlar ve muhalefete yönelik düşmanlık siyaseti, AİHM ve AYM kararlarının tanınmaması ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın süreci güçlü bir biçimde savunmaktan imtina eden yaklaşımı, bu kritik sürecin önündeki en büyük engellerdir.

Sürecin yolu, yöntemi ve ilacı, demokratikleşme ve eşit yurttaşlığa dayalı demokratik çözümdür. Demokratikleşme adımlarının en ufak sinyalinin bile olmadığı bu süreç yönetimi hatalı ve eksiktir. Biz vatandaşımız olan Kürtlerle eşit yurttaşlığı ve sınırlarımız dışındakilerle kardeşliği esas alan bir çözümden yana olduğumuzu her seferinde açıklıkla dile getirdik.

Buradan hareketle, sürecin taraflarına bir kez daha milletimin huzurunda seslenmek istiyorum: Bize ne yapılırsa yapılsın süreç "bugün" başarıya ulaşsın diye elimizden geleni yapmaya hazırız. Yarına kalırsa da nasıl yapılacağını göstermeye hazırız. Kürt meselesinin çözümü siyasi krizlerin değil, devlet ve millet olarak el ele yürüttüğümüz yeni bir demokratikleşme hikâyesinin parçası olsun istiyoruz. Bizim bütün çabamız, bugünün umutlarının heba olmaması içindir.

Son olarak; Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in gösterdiği duruşบ idrak edemeyenler için açıkça ifade etmek isterim ki:

CHP Genel Başkanı yalnızca millet için siyaset yapar. CHP Genel Başkanı'nın tek rehberi millet, yürüdüğü yol milletin yoludur. Ben de partimin Cumhurbaşkanı Adayı olarak bu yolu Özgür Başkanımla omuz omuza yürümekten büyük bir onur ve gurur duyuyorum.

Bu vesileyle, hasret duyduğum milletime kucak dolusu sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

Saygılarımla...

SÜREÇ NASIL GELİŞTİ?

Süreç kapsamında Meclis'te kurulan komisyon 21 Kasım’da terör örgütü lideri Öcalan ile görüşüp görüşülmemesi üzerine toplandı.

Günlerdir konu hakkında en çok merak edilen konulardan birisi de CHP'nin kararı olmuştu.

Toplantının başında konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir İmralı heyetine üye vermeyeceklerini açıkladı.

İmralı Süreci'nde kurulan komisyonun terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan ile görüşüp görüşmeme için karar alınacağı oturumu başladı.

Toplantının başlangıcında TBMM Başkanı Kurtulmuş görüşmelerin basına kapalı olacağını ifade etti.

Günlerdir tartışılan İmralı ziyaretine ilişkin partiler tutumlarını netleştirdi.

Ak Parti, MHP ve DEM Parti ziyarete "olumlu" baktığını daha önce açıklamıştı.

Ziyarete dair en çok merak edilen konu CHP'nin bu ziyarette yer alıp almayacağı olmuştu.

"İMRALI'YA ÜYE YOK KOMİSYONA DEVAM"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir İmralı ziyareti için temsilci vermeyeceğini açıkladı.

CHP Grup Başkanvekili Emir, İmralı'ya gönderilmesi planlanan heyete üye vermediklerine dair yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“Biz böylesine zor meselelerin açık, şeffaf ve halkın önünde yapılması gerektiğini dile getirdik. Komisyon çalışmalarına başladığımızda, kapalılık kararının ancak komisyonun kararı ile alınabileceğini belirttik. Komisyonumuz üç toplantıda kapalı toplantı kararı aldı şu ana kadar. Bu toplantıda bakanlar ve MİT Başkanı, görüşlerini paylaştılar. Biz de bu toplantılarda, devletin güvenliğiyle ilgili bilgiler verilir diye kapalı olmasını destekledik. Ancak İmralı’ya gidişin konuşulacağı toplantının kapalı yapılmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek isterim. Burada herkesin, her siyasi partinin pozisyonunu açık şekilde koyması önemlidir. Eğer böyle bir ziyaret gerçekleştirilecekse bir heyetin, anlaşılıyor ki beş kişilik heyetin ziyaret yapması gerekiyorsa eğer bunun da mutlaka oylama ile yapılması gerekir. Partimizin tutumunu, komisyonumuzun dikkatine sunmak istiyorum."

"TÜM MESELENİN İMRALI'YA SIKIŞTIRILMASINA MİLLET RAZI DEĞİLDİR"

Emir konuşmasının devamında, "CHP olarak, tarihsel bir tutarlılık içinde Kürt meselesinin çözülmesini savunuyoruz. Birileri Kürtlerin varlığını bile inkar ederken biz cesaretle bu sorunu kabul eden bir partiyiz. Barış için atılacak adımların sonuna kadar destekçisiyiz. Bundan sonra da terörsüz ve demokratik süreci inşa etmenin kararlılığı ile bundan sonra komisyonda olacağız. Geldiğimiz aşamada, milli iradeye ipotek koyan uygulamalar sürmektedir. Siyasi tutsaklıklarda hiçbir ilerleme kaydedilememiş, yeni siyasi davalarla siyasetimiz yara almıştır. Siyasi davalarla demokrasimizin önü tıkanmıştır. İç barışımızı sağlamak için adım atılması gerekirken tüm meselenin İmralı’ya gidilmesine sıkıştırılmasına milletimiz razı değildir" dedi.

Sadece beş milletvekilinin adaya gitmesi yerine teknolojik imkanlardan yararlanarak daha kolay bir sürecin yürütülmesinin mümkün olduğunu belirten Emir, "Toplum, kayyumların kaldırılması, AYM ve AİHM kararlarının uygulanması gibi olmazsa olmaz, kolay ilk adımların atılmadığı bu süreçte bu ısrarın çözüme hangi katkıyı yapacağına ikna değildir" ifadelerini kullandı.

Murat Emir, komisyondaki açıklamasının ardından sosyal medyadan da şu açıklamayı yaptı:

"Herkesin kararını beklediği ve kapatma davasıyla karşı karşıya olan partimiz CHP, kimselerin ‘Kürt’ diyemediği günlerde bile Kürt sorununun adını koymuş ve çözümünü sahiplenmiştir. Bu tutumumuz bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir. Her konunun şeffaflıkla halkımızın gözü önünde konuşulması gerektiğini söyledik, bugün de komisyon toplantısının kapalı yapılmasını kabul etmiyoruz. CHP olarak İmralı’ya gitmesi planlanan heyete üye vermeyi de doğru bulmuyoruz. CHP, barışa da demokrasiye de kararlılık ve cesaretle sahip çıkacak iradeye sahiptir."

ÖZGÜR ÖZEL: VAGON GİBİ TAYYİP BEY’İN PEŞİNDEN GİTMEYİZ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmralı'ya üye göndermeme kararıyla ilgili 22 Kasım'da yaptığı açıklamada sert konuştu.

Özel, "Ne sözümüzden döneriz ne başladığımız işi yarım bırakırız ne de birilerinin peşine takılıp vagon gibi Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz. Gidene de saygımız var" dedi.

Özel, “‘Kürt sorunu yoktur, Kürt yoktur’ gibi lafları kullanan birileri şimdi gelmiş Kürt sorununu çözmek için İmralı Adası’na gidecekmiş. Biz DEM Parti ile görüşürken bayramlaştık diye, selamlaştık diye bize terörist diyenler şimdi bizi bir şeye zorlamaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Kürt sorununun varlığını cesaretle söylediklerini vurgulayan Özel, “Demokrasilerde sorunlar demokratikleşerek çözülür. Sorun üstüne kararlılıkla giderek çözülür. Asla ve asla zorlamalarla, tartışmalarla bu şekilde çözülmez. Bu bugün belediyelerde kayyumlar durmaktadır. Siyasi tutuklular 10 yıldır hapistedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 16 belediye başkanı hapistedir. Evlatlar, çocuklar, kadınlar zulüm görmektedir. Kürt’ün gencinin de Türk’ün gencinin de büyük sorunlarına Meclis duyarsızdır. Biz meseleyi asla ve asla hiçbir şekilde engelleyerek, barışın gelmesini engelleyerek, Kürt sorununun çözülmesini engelleyerek, terörün bitmesini engelleyerek bir tutum takınacak değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi ilk gün durduğu yerdedir” diye konuştu.

Özel sözlerini şöyle tamamladı:

"Cumhuriyet Halk Partisi’ni dediğini yapar ya da Cumhuriyet Halk Partisi’ne günü geldiğinde onların dediğini yapar diyenler şunu görsünler kurucu partiyiz. Kurucu iradeyiz. Siyasetimizi kendimiz kurarız. Hesabı da millete sadece kendimiz veririz."

Kaynak: Halk TV