İlk düğme yanlış iliklenirse

2002’den itibaren iki dönem milletvekilliği, sonrasında da üç dönem Belediye Başkanlığı yapan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Ö.Ç. için çok sayıda iddialar ortaya atıldı. Ö.Ç. de karşı iddialarda bulundu. İlk düğme yanlış iliklenirse ilkesiz siyasi istifalarla karşılaşmaya devam edeceğiz.

CHP Genel Başkanı ve Genel Merkezin iddialarına göre, iktidar hakkında ciddi bir yolsuzluk soruşturması başlatmıştı. Parti yönetimi, “kendine güveniyorsan, birkaç ay girer çıkarsın, önemli değil, biz arkandayız” demişti. CHP yönetiminin iddiasına göre ya içeri girecekti ya da iktidar partisine transfer olacaktı. Partisinden istifa etti. Parti yönetimi, daha sonra iddialarını sürdürdü. “Biz de bazı şeyler duyduk, araştırma yapıyorduk” anlamında bilgiler sızdırdı.

Önce Ö.Ç. açısından bakalım. Efendim, “kendisi için, CHP’de siyaset yapma olanağı kalmamış.” Ö.Ç, istifa nedenlerini yandaş bir gazetede tecrübeli bir gazeteci abimize anlatmış. Gerekçe imar rantı… Bu rantı engellediği için imar mafyasının baskısı ile karşılaşmış. İmar mafyası derken de ilçe belediyeleri ile belediye meclis üyelerini de suçlamayı ihmal etmiyor. Bu suçlamaların yeni operasyonlara dönüşme olasılığını da göz ardı etmemek gerekir.

Konunun tarafı değilim. 2 dönem milletvekilliği, 3 dönem belediye başkanlığı tam 23 yıldır siyasetin tepesindesin. İstifa etmek zorunda kalacaksan gidecek yerinin tam karşı kutup AKP olmasını git Aydınlı seçmenlere izah et. İstifa edip bağımsız kalabilirdin. O zaman iddiaların daha inandırıcı olurdu. Şimdi “yaramazlık yapıp abisinin arkasına saklanan küçük kız çocuğu” durumuna düştün.

Bir başka iddia da, kocasının şirketinin zorda olmasıyla ilgili… Ya kayyum ya da kurtarılma ikilemi ile karşı karşıya imiş. Ö.Ç, yine aynı gazeteciye yaptığı açıklamada kocasının şirketinin Aydın’ın vergi rekortmeni olduğunu söylüyor. Geriye gidip araştırmadım. Eski yıllarda vergi rekortmeni olabilir. Önemli olan bugünkü durum… Eskinin nice büyük şirketleri bugün artık yok. Ama borsaya açık bir şirket olunca, bilançolar da halka açık.

Şirketin durumu çok net: Yılın ilk altı ayında 53 milyon 389 bin lira zararda. Geçen yıl aynı dönemde 70 milyon 134 bin lira kar etmiş. Şirket zararda iken, Ö.Ç.’nin partisinden istifa edip AKP’ye geçtiği haberi üzerine şirketin hisseleri borsada Çarşamba günü yüzde 5.3, Perşembe ve Cuma günleri ise yüzde 9.9 tavan olmak üzere üç günde toplam yüzde 27 arttı. Üç günde yüzde 27 getiri, müthiş bir şey. Bu üç gün içinde İstanbul Borsası 100 endeksi yüzde 0.8 değer kaybederken, bir hissenin yüzde 27 artmasının “şahane bir şirket” olmakla izahı yok.

Demek ki, burnu tilkiden daha hassas koku alan borsa simsarları durumu fark etmiş. Bu arada Türkiye’nin en büyük holdingi, yılın ilk altı ayı için beklentilerin tam 4 kat üstünde kar açıkladı. Holdingin bir hafta boyunca hisselerinin değeri sadece yüzde 0.5 (binde 5) arttı. 15 günlük performansına bakılınca ise koca holdingin değeri kârını açıkladığı günün yüzde 0.7 altında.

Kamuoyunda sorulan bir başka soru daha var. Aydın’da CHP’liler, Ö.Ç. yönetiminden pis kokular geldiği konusunda duyumlar aldıklarını da söylemişlerdi. Sorulan soru şuydu:

“Peki neden duruma el koyup ihraç etmediniz?”

Biz bu soruyu tekrarlarken, şunu hatırlatalım. Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, daha görevde iken üç belediye başkanın yerlerinin garantide olduğunu söylemişti ve biri de Aydın idi. Yeni gelen Özgür Özel yönetimi de aynı kanıyı paylaştı. Ö.Ç.’yi aday gösterdi. Peki Aydınlılar aynı kanaatte miydi? Seve seve mi seçtiler, tıpış tıpış mı seçtiler?

Seçim sonuçlarını kuyumcu titizliği ile analiz eden gönüllü Veri Madenciliği Kuruluşu Polimetre’nin Başkanı Günal Ölçer’in açıklaması çok net:

“Aydın'daki CHP'li Seçmen zaten kişinin notunu vermiş. Aydın'da 2019-2024 Seçimleri arasında seçmen sayısı 62 bin, CHP oyları 61 bin artarken, müstafinin oyları 24 bin azalmış. Her bin seçmende CHP oyları 48 artarken (307’den 355’e), müstafinin oyları 59 azalmış (449’dan 390’a).”

Günal Ölçer’e göre, partinin oyları artarken, belediye başkanlarının oyları azalıyorsa, o başkanda sorun vardır. Ve anket yöntemi, bu tür sorunlu adayları ortaya çıkaramaz. Adaylar, tüm üyelerin katıldığı önseçim ile belirlenmelidir.

Yanlış iliklenen ilk düğme, önseçimden vazgeçip adayların Genel Merkez tarafından belirlenmesidir.