Gönüllere dokunan dinleti

Bornova Belediyesi’nin öncülüğünde değerli şairler, yazın dostları; Halil İbrahim Aktaş ile Atilla Er’in sunumuyla renklenen Bornova Kent Söyleşileri, “Bahara Veda, Yaza Merhaba” şiir dinletisiyle, katılımcılara unutulmaz bir akşam yaşattı. Ben de Bornovalı olarak, kentimde yapılan etkinlikleri, söyleşileri, organizasyonları ayrıca önemsiyorum. Kent söyleşilerinin de ilçemize katkı sunacağından eminim, şiir dinletisinde de bu duygularımı dile getirdim. Sevgili şair dostlar; Kemal Kantar, Müjgan Eminoğlu, Mehmet Rayman, Fatma Nişancı, Gülizar Atan, Ali Kurt, Buket Işıkdoğan Köse, Fatma Aras, Coşkun Şimşekli ve Metin Soydeveli’nin şiir sunumları can kulağıyla dinlendi. Müzisyen Erdoğan Çördük’ün de eserleri tüm katılımcıların eşlik etmesiyle icra edildi. O gece de bizzat yer almanın haklı gururunu yaşarken, temennim bu sene başlayan kent söyleşilerinin yıllarca devam etmesidir. Çünkü sanatı ruhumuzu iyileştiren, bizlere adeta terapi yapan ve belki de en önemlisi; ‘insanı, insana, insanla, insanca anlatma’ yoludur. (Gerçi bu tanımı tiyatro için kullanıyorlar ama ben sanat için uygun görüyorum.)

Şiirin, kültür ve sanatın İzmir’de nasıl farklı bir yeri varsa, kentimiz Bornova için de özel bir anlam taşıyor. Kentimiz pek çok müzik eserinin ve kısa filmlerin hazırlanmasında büyük rol oynuyor. Diyorum ki iyi ki bu kentte yaşadım ve yaşıyorum.

Ve diyorum ki; şiir, kelimelerin anlam ve ahenkle dans ettiği, insan ruhunun derinliklerinden süzülür. Şair, kelimeleri bir ressamın renkleri gibi kullanarak okuyucuya imgeler sunar ve çok katmanlı anlamlar oluşturur.

Ve diyorum ki; şiir, yalnızca edebi bir tür olmanın ötesinde, insanı yansıtan bir aynadır. Tarih boyunca toplumların duygularını, kültürel yapısını ve düşüncelerini en yoğun şekilde ifade etme biçimi olmuştur.

Kendi şiirimi tüm okurlara armağan ediyorum.

“Bir yangının unuttuğu duman gibi

seninle konuşmayan rüzgarlar taşıyorum.

Zaman, yarım kalan bir vedadır artık

ve her adım bir geri çekiliş.

Beni bir kelimeyle çiz,

ama silinmeyeninden.

Çünkü bazı susuşlar vardır,

bin çığlığa bedel.”

***

Edebiyat benim atan kalbim demek, biliyorum ki büyük bir çoğunluk için de; ‘edebiyat, yaşamın ta kendisi’dir. Onun içindir ki edebiyat ve yaşamımıza değer katan kitaplar bizleri sihirli yolculuğa çıkarıyor. Bu haftanın en çok okunan kitapları ise şöyle; İki Şehrin Hikayesi- Charles Dickens, Yüzüklerin Efendisi- J.R.R Tolkien, Küçük Prens- Antoine de Saint-Exupery, Da Vinci Şifresi-Dan Brown, Simyacı -Paul Coelho.