Edebiyat ve sinemanın nabzı Bodrum’da

“Kadehimi vurdum karşı yakaya

Efeler kalktı şerefe

Sevgimi attım, dostlar tuttu

Bir ağıt yaktık kadere

Yareme tuz diye yakamoz bastım

Tek şahidim aydı, aman aman

Bir elimde defne, bir elimde sevdan

Kalbim Ege'de kaldı” Sezen Aksu, Şehrazat

Bu şarkı bana her zaman yazı ve yazın o içimizi ısıtan, yumuşacık şefkatini hatırlatır… Nasıl ki kıştan çıkınca yaza kavuşmanın sevinciyle doluyorsak, aynı sevinci 4. Akdeniz Edebiyat Günleri için de taşıyorum. Her zaman diyorum ve tekrar söylüyorum, ‘İyi ki sanat var.’ Sanatsız bir toplum düşünülemez. Sanat, bizim ruhumuzu besler, insan olmanın anlamını yansıtır… Bodrum’da dün ve bugün edebiyat ve sinemanın nabzı tutuluyor.

Livaneli Vakfı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Akdeniz Edebiyat Günleri, geçtiğimiz Mart ayında hayatını kaybeden Türk sinemasının unutulmaz ismi Filiz Akın’ın anısına gerçekleşiyor. Etkinlik, Akdeniz kültürünün izlerini taşıyan edebiyatla sinemayı biraraya getirirken, aynı zamanda nostaljik bir vefa duruşuna da sahne oluyor.

Zülfü Livaneli’nin açılış konuşmasıyla başlayan program, sinema ve edebiyatın iç içe geçtiği bir programla dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıllarda Livaneli, Akdeniz Edebiyat Günleri’nde edebiyatı olmayanların bir millet, bir imparatorluk ya da bir halkın oluşamadığının altını çizerek, izleyicilerle birikimlerini paylaşmıştı. Bu yılda birbirinden değerli etkinliklerin yer aldığı program yine dolu dolu geçiyor. Filiz Akın’a yakın dostluğu ile bilinen Yeşilçam’ın bir diğer efsane ismi Türkan Şoray’ın rol aldığı özel bir film seçkisi de katılımcılarla buluşuyor.

Edebiyat ve sanat camiasını biraraya getiren organizasyon, Zülfü Livaneli’nin konuşmasıyla daha da anlam kazandı. Ayrıca etkinlik kapsamında Türkan Şoray, Barış Atay, Eventhia Reboutsika, Ahmet Mümtaz Taylan, Şule Bucak, Tamer Mandalinci, Ahmet Aras, Prof. Dr. Onur Bilge Kural ve Tilbe Saran, panel ve söyleşilerde izleyenlere büyük bir keyif yaratmaya hazır. Özellikle Bodrum’da yaşayanlar ve tatil için bu zamanlarda Bodrum’u tercih edenler için kaçırılmayacak bir etkinlik.

Sevgili Zülfü Livaneli’nin edebiyat ve tarih ayrımı hakkındaki fikirlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Livaneli, “Tarih tek değil, arşivlerle belgelerle çalışılan iktisadi tarih başka, bir de tarih yorumu olan tarihteki edebi zevki de ortaya çıkaran tarih başka. Kaplanın Sırtında’da ben bir insanı anlattım. Roman okurken derdim insana dair yorumumun gelişmesi. O devri okurken ben bana dair bir şeyler görmek isterim” diyerek aslında edebiyatın tarih içindeki öneminden de bahsetmişti.

***

Raflarda yer alan ve çok okunan kitaplar ise şöyle: İçimdeki Hayal- Sharon M. Draper, Atomik Alışkanlıklar- James Clear, Körlük- Jose Saramago, İnsanın Anlam Arayışı Viktor E. Frankl, Var mısın? Güçlü Bir Yaşam İçin Öneriler- Doğan Cüceloğlu, Momo- Michael Ende, Kırmızı Pazartesi- Gabriel Garcia Marquez