İşin fiziksel yanı,
AÇLIK,
Yemek yeme arzusu hissinden ibarettir …
Peki ya,
DUYGUSAL yanı ?…
İşte işin en zor yanı burası …
Kahreder,
Kedere boğar,
Mahveder,
Yok eder …
Ten çürümesi,
Toprağa…
Ruh çürümesi sonsuz yenilgiye götürür İNSANI …
+++
Emperyalist odakların pençesinde,
Gelişmemiş toplumlar,
Açlığın her ikisini de yaşarlar …
Hem tensel,
Hem de ruhsal …
Zaten,
Ruhsal açlıklarını giderebilir olsalardı,
Tensel açlıklarını da giderirlerdi …
Ülkemizin de içinde bulunduğu toplumların,
RUHSAL açlıklarına gelince !?…
Adalete açlar
Ahlaka açlar
Hukuka açlar
Düşünmeye açlar
Hayale açlar
Vicdana açlar
İyiye-iyiliğe açlar
Sevgiye-Saygıya açlar
Bilime-Sanata açlar …
Ama FARKINDA değiller …
+++
Yine peki !
Bu iki yaşamsal AÇLIĞIN,
Tek suçlusu EMPERYALİST odaklar mı ?
Elbetteki HAYIR ?
Hani derler hırsızın hiç mi SUÇU yok ?…
İyiler SESSİZ !…
Fazla sessizlik,
Sırları açığa vurduğundan,
Kozları hep karşıya,
Yani,
Sömürgecilik yapanlara teslim eder…
Aydınlar sahte !…
Tanınmışlığın verdiği avantajı,
Hep kendi çıkarlarına kullanırlar …
Dolayısıyla
TOPLUM,
Her yerde ve her zaman güdülmeye mahkum keklik konumunu korur …
Aklını,
Beyninde değil,
Cebinde taşır …
Gün bulup, gün yer …
Gelene ağam,
Gidene paşam türküsünü yakar …
Sonuçta !
Kötüler,
İktidar olur,
İyileri ve iyilikleri KÖLE yaşama mahkum ederler …
Sonucun sonunda da,
Aklın getirisine sırt çevirip,
Midenin getirisine avuç açtırırlar …
+++
Çare ?
Tensel AÇLĞI yenmenin tek yolu ?
Duygusal AÇLIĞI gidermekten geçer …
Çünkü !
Aklı kullanamıyorsan,
Midenin açlığının ne önemi olabilir ki ?…
Aç ve susuz kalıp ölürsün sadece …
Geriye,
Yönetenler TOK,
Yönetilenler AÇ,
Felsefesi yerleşik hal alır …
+++
İşte tüm bu nedenlerden dolayı…
Ne yazık ki !
TÜRKİYE’nin tanımı ?
TÜRKİYE,
AÇ OĞLU AÇ !…
Yalan mı ?
Yalan diyenler de,
Emin olun,
Çıkarları için,
Doğruya AÇ olanlardır …