Dünya Karşıyakalılar Günü’nde biraz sitem…

Dün Dünya Karşıyakalılar Günü’nü kutladık. Karşıyaka Spor Kulübü 1 Kasım 1912 tarihinde kuruldu. 1912 yılının takvimlerde gün ve ay olarak ifadesi, on ikinci ayın on dokuzuncu günü olarak 19.12 olarak yazılıyor. O nedenle her yıl 19 Aralık (19.12) Dünya Karşıyakalılar Günü olarak, dünyanın her tarafında kutlanır. Dünyanın hemen hemen her tarafında mutlaka bir Karşıyakalı vardır.

Karşıyaka, sıradan bir kulüp değildir. Kuvâ-yi Milliyecilerin kurduğu bir spor kulübüdür. 1800’lü yılların sonları, 1900’lu yılların başları... İzmir’de futbol yabancıların tekelindedir. Hiç Türk takımı yoktur. İzmirli gençler, Apollon ve Panionios takımlarının maçlarını izliyorlardı.

1912 yılının Kasım ayında, benim de mahallem olan Alaybey’de bir zeytin ağacının altında 6 Karşıyakalı genç, Karşıyaka Spor Kulübü’nü kurmaya karar verirler. Kadızade Zühtü Işıl, Kadızade Raşit, Süreyya İplikçi, Refik Civelek, Osman Nuri ve Örnekköylü Hüseyin… Kaf Sin Kaf’ın kurucularıdır.

1. Dünya Savaşı çıktığında Karşıyaka Spor Kulübü’nün gençleri cephededir. Bir numaralı kurucu üye Kadızade Zühtü Işıl ve diğer Karşıyakalı sporcular Filistin Cephesinde İngilizlere esir düşerler. Esir kampında da Karşıyaka Spor Kulübü’nü kurarlar, kampta İngilizlerle maç yaparlar.

Esaretten kurtulduktan sonra Karşıyaka’nın gençleri bu kez İstiklal Savaşı’nda Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yanındadırlar. Kadızade Zühtü Işıl, 9 Eylül Günü İzmir’e kuzeyden giren birliklerin subayıdır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İzmir’e geldiğinde Karşıyaka Spor Kulübü’nü iki kere ziyaret eder. Bugün armasında Türk Bayrağı taşıyan üç kulüpten biri Karşıyaka Spor Kulübü’dür ve bu izni bizzat Atatürk vermiştir. Gazi Paşa, yine bir kulüp ziyaretinde tenis oynayan genç kızları görünce o ünlü sözünü söylemiştir.

“Ben sporcunun, zeki, çevik ve ahlaklısını severim.”

Karşıyaka Spor Kulübü, uzun yıllar o zamanki adı Birinci Lig olan bugünkü Süper Lig’de yıllarca mücadele etti. O tarihlerdeki sporcuların tamamına yakını Karşıyaka’dan, Karşıyaka Lisesi’nden yetişen gençlerdi. 1970’li yılların futbol takımının ilk 11’inin 8’i aynı zamanda üniversite öğrencisi idi.

Kurulduğundan beri Basketbol Liginde oynuyor. Rakiplerinin onda bir bütçesiyle, iki kez Türkiye Basketbol Şampiyonluğu kazandı. Artık sayısını unuttum. Yelkende çok sayıda Türkiye şampiyonu, dört kez de dünya şampiyonu çıkardı. Yine efsane Dünya Greko Romen Güreş Şampiyonu Muharrem Candaş…

113 yıllık bir kulüp olmasına rağmen, Karşıyaka, Türkiye’de stadı olmayan tek kulüptür. Hiçbir konuda anlaşamayan merkezi yönetimdeki AKP iktidarı ile yerel yönetimdeki CHP iktidarının işbirliği yaptığı ender konulardan biri, Karşıyaka Stadı’nı, “Yenisini yapacağız” diyerek yıkıp aradan 10 yıldan fazla süre geçmesine rağmen yaptırmamasıdır. CHP’nin bu ayıbını kapatmak için Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kolları sıvadı. Umarım başarılı olur.

Diğer taraftan Karşıyaka Spor Kulübü, maddi sorunlarla karşı karşıya. Bu sorunlar çok da büyük meblağlar değil. Karşıyaka Basketbol Takımı ise bir Avrupa markası… Ancak buna rağmen, İzmir iş dünyası, bu kıymetli markayı ayağa kaldıramıyor. Kulüp ve iş dünyası arasında bir koordinasyon eksikliği var. Umarım bu sorunu çözeriz.

Onurlu bir tarih var. Altyapı var. Müthiş bir taraftar var. Hani, un var, yağ var helva yapan yok derler ya… İşte öyle…