Tanal, KDK’ya yaptığı başvuruda, yaşanan krizin piyasanın doğal sonucu olmadığını, Anayasa’nın devlete yüklediği görevlerin yerine getirilmemesinden kaynaklandığını savundu. Şikayetinde, liyakat yerine sadakatin, hukukun yerine talimatın ve planlamanın yerine keyfiyetin konulmasını eleştirdi.
KRİZİN SORUMLULUĞU CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINDA
Tanal, şikayet başvurusuna ilişkin yazılı basın açıklamasında, Anayasa’nın devlete sosyal, ekonomik ve siyasal engelleri kaldırma görevi verdiğini hatırlatarak, mevcut tablonun kötü yönetimin somut kanıtı olduğunu öne sürdü:
"Bu tablo, iyi yönetim yerine kötü yönetimin tercih edildiğinin somut kanıtıdır. Devletin başı ve yürütmenin tek sahibi olan Cumhurbaşkanı, ekonomik tercihlerin, idari tasarrufların ve yönetim anlayışının doğrudan sorumlusudur. Bu nedenle kötü yönetimin sonuçlarının sorumluluğu da bu makamın üzerindedir."
HUKUK VE EKONOMİ BAĞLANTISI VURGUSU
CHP’li vekil, ekonomik sorunların temelinde hukuki sorunların yattığını savundu. Tanal, "Yargıya güven yoksa yatırım da yoktur. Yargı bağımsız değilse piyasa istikrarlı olamaz. Hukuk işlemiyorsa ekonomi büyüyemez" ifadelerini kullandı.
Tanal, ekonomiyi felç edenin yalnızca yanlış ekonomik tercihler değil, hukukun siyasete bağımlılığı olduğunu belirtti. Söz verilen hedeflerin tutmaması ve çözüm vaadinin sonuç üretmemesinin kötü yönetim ilkesinin en somut göstergesi olduğunu dile getiren Tanal, liyakat, adalet ve şeffaflık olmadığında kriz ve güvensizliğin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak açıklamasını tamamladı.




