Gençler sordu, Başkan Tugay yanıtladı: "Belediyeler kuru siyaset yapılan yerler değil"
Gençler sordu, Başkan Tugay yanıtladı: "Belediyeler kuru siyaset yapılan yerler değil"
İçeriği Görüntüle

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi (PM) Üyesi Baran Bozoğlu, İzmir’in gözde turizm merkezlerinden Çeşme’de yaşanan su krizine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Krizin teknik değil, tamamen siyasi bir tercih olduğunu belirten Bozoğlu, merkezi yönetimin, CHP’li yerel yönetimlere yönelik ayrımcı yaklaşımının bedelini halkın ödediğini söyledi. Bozoğlu, sürecin belgelerle takip edildiğini ve Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün tüm uyarılara rağmen üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini vurguladı.

"DSİ uyarılara kayıtsız kaldı"

2023 yılının Ekim ayında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü’nün, Çeşme’deki su temin sistemine ilişkin kapsamlı bir teknik tespit yaptığını belgelerle ortaya koyan Bozoğlu, “Bu raporda Karareis Barajı’ndan sağlanacak suyun arıtılması, iletim hatlarının döşenmesi ve depolama altyapısının tamamlanması gerektiği açıkça ortaya kondu. İZSU, projeyle ilgili yükümlülüklerini hızla yerine getirdi ve süreci resmi yazıyla DSİ’ye bildirdi. DSİ, İZSU’ya verdiği yanıtta, arıtma tesisi ve depoların %72 oranında tamamlandığını ve sistemin 5 Ağustos 2024 tarihinde devreye alınacağını taahhüt etti. Ancak bu söz yerine getirilmedi. 2024 yazı boyunca tek bir somut adım atılmadı. İZSU, 2025’in başında DSİ’ye yeniden yazılı uyarı göndererek, yaz aylarında ciddi bir su kıtlığı yaşanacağına dair kaygılarını iletti. Bu kriz yalnızca yerel halkı değil, ülkemizin ekonomisi için büyük önem taşıyan turizm sektörünü de tehdit ediyordu. Ancak DSİ bu uyarıya kayıtsız kaldı” dedi.

"Açıkça görüyoruz ki, AK Parti iktidarı..."

DSİ’nin Şubat ayından bu yana çalışmaların %95 oranında tamamlandığını ifade ettiğini raporlarla ortaya koyan Bozoğlu, “DSİ barajın yaz sezonu başlamadan sistemin İZSU’ya devredileceğini söyledi. Ne var ki yine hiçbir işlem yapılmadı. Projeyi tamamlamak için en kritik dönemde, devletin sorumlu kurumu devre dışı kaldı. Nisan 2025’te Kutlu Aktaş Barajı’nda su seviyesi %7’ye kadar düştü. Bu durum DSİ’ye bildirildi. Temmuz ayında, yani turizm sezonunun zirvesinde yeniden yazılı çağrı yapıldı. Ama DSİ’den yine bir ses çıkmadı. Ne yazık ki bu süreç, sadece teknik bir aksaklıkla açıklanamaz. Açıkça görüyoruz ki, AK Parti iktidarı, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere karşı yürüttüğü siyasi yıldırma politikasını, hizmetin önüne koymuş durumda. İzmir gibi Türkiye'nin göz bebeği bir kentinde, su gibi temel bir ihtiyaç, merkezi yönetim tarafından zamanında sağlanmamış, halk mağdur edilmiştir. Bu, aynı zamanda çok başlı ve koordinasyonsuz su yönetiminin de başarısızlığıdır” şeklinde konuştu.

"İzmir halkı ve milyonlarca turist cezalandırılıyor"

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün artık siyasi kaygıları bir kenara bırakıp asli görevini yerine getirmesi gerektiğinin altını önemle çizen Baran Bozoğlu, “Yerel yönetim olarak biz üzerimize düşeni fazlasıyla yaptık. İletim hatları tamamlandı, depolar hazır. Sadece arıtma tesisi ve kalan teslimat DSİ tarafından yapılmalı. Bunun gecikmesi yalnızca kuraklık değil, siyasi bir tercihin sonucu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmişken, DSİ’nin bu projeyi bilinçli biçimde sürüncemede bırakması, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere karşı yürütülen siyasi yıldırma politikasının bir parçasıdır. Bu yaklaşım, yalnızca yerel yönetimleri değil, tüm İzmir halkını ve milyonlarca turisti cezalandırmaktır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her vatandaşın güvenli, temiz ve kesintisiz suya erişimini temel bir hak olarak görüyoruz. Yerel yönetimlerimizin tüm olanakları seferber edilmişken, merkezi yönetimin engelleyici tavrı kabul edilemez. Biz bu sorunun peşini bırakmayacağız. Siyasi bedel ödememek için görevini yapmayanlar karşısında kamuoyunun vicdanını harekete geçirmeye devam edeceğiz” şeklinde kaydetti.

Kaynak: Haber Merkezi