DEM heyeti, İmralı yolunda
DEM heyeti, İmralı yolunda
İçeriği Görüntüle

Çeşme Halk Temsilcileri Meclisi, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve DİSK Emekli Sen Çeşme Şubesi, “Sivas'ın ışığı yanıyor, Aziz Nesin yaşıyor” başlıklı bir etkinlik gerçekleştirdi. Çeşme Çakabey Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinliğe konuşmacı olarak, Pir Sultan Abdal Derneği Ege Bölge Sorumlusu Aytaç Ural, yazar Hidayet Karakuş, Tele-1 programcısı/şair Tuğrul Keskin ve müzisyen Gani Pekşen katıldı.


Sivas’ın katillerini tanıyoruz!


2 Temmuz 1993’te Madımak katliamında kaybettiklerimizin ve 5 Temmuz 1995’te yitirdiğimiz Aziz Nesin’in anısına saygı duruşu ile başlayan etkinlik, Disk Emekli Sen Çeşme Şube başkanı Musa Atasoy’un açılış konuşmasıyla devam etti. Atasoy konuşmasına, “Sivas’ın katillerini tanıyoruz. Yüzleşme ve hesaplaşma olmadan bu topraklara barış da demokrasi de gelmeyecektir” diyerek başladı. Atasoy, “Ülkemizi karartmak isteyen bu zihniyet ile mücadelemiz yeni değildir. Temmuz’da yaşanan vahşet sonrası ne acımız ne öfkemiz dindi. Adalet yerini bulmadı. Katiller serbest kaldı, dava zaman aşımına uğratıldı. Çünkü katiller siyasi iktidarlar tarafından korundu. Katliamlar teşvik edildi. Sivas katilleri ve onları savunan avukatlar el üstünde tutuldu. Katilleri tanıyoruz. Ülkemizi karartmak isteyen bu zihniyet ile mücadelemiz yeni değildir. Yüzleşme ve hesaplaşma olmadan bu topraklara barış da demokrasi de gelmeyecektir” ifadelerini kullandı. Atasoy’un ardından konuşmasını yapmak üzere sözü Çeşme Halk Temsilcileri Meclisi sözcüsü Esen Göktoğan aldı.


Üzülmek yetmez; mücadele etmeliyiz!


Musa Atasoy’un ardından konuşmasını yapmak üzere sahneyi, Çeşme Halk Temsilcileri Meclisi sözcüsü Esen Göktoğan aldı. Göktoğan konuşmasına “Bugün burada, Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkmak, karanlığa karşı aydınlığı, sessizliğe karşı sözü büyütmek için toplandık. 02 Temmuz Madımak’ta yaşananlar, laikliğe, özgür düşünceye ve halkın aydınlanma mücadelesine yönelmiş saldırıların simgesidir. Ama bizler, bu karanlığa teslim olmadan onların izinden yürümeye devam ediyoruz” diyerek başladı.

Göktoğan, Cumhuriyetin en önemli kazanımının halka yurttaş olma bilinci kazandırdığını vurgulayarak “Bugün bu değerler saldırı altındaysa da, bizler bu tehdit karşısında susmayacak, örgütlenmeye ve mücadeleye devam edeceğiz” ifadesini kullandı. Bu mücadele, sadece geçmişi anmakla kalmayıp, yeni bir geleceği kurmak anlamına gelir diyen Göktoğan, “Ülkemiz yeniden kurulacaksa, onu halkın iradesiyle, eşit söz ve karar hakkıyla, birlikte inşa edeceğiz, bugünün sorumluluğu ve yarının umuduyla burdayız. Biliyoruz ki üzülmek yetmez; mücadele etmeliyiz” diyerek konuşmasını bitirip sözü konuşmacılara verdi.


Cumhuriyet ve laiklikten başka çıkış yolumuz yoktur


Göktoğan’ın ardından ilk sözü PSAKD Ege bölge sorumlusu Aytaç Ural aldı. Ural sözlerine, 2 Temmuz’da hayatını yitirenleri başladı. Aleviliğin tarihsel olarak ortaya çıkışından bahseden Ural, tarih boyunca Alevilerin iktidarlar tarafından katliamlara maruz bırakıldığını, Sivas Katliamının, Maraş Katliamının hatta 10 Ekim Ankara Gar Katliamının dahi devletin bilgisi dahilinde katliamlar olduğunu ifade etti. Ural “Günümüzde müfredat aracılığı ile yapamadıklarını, imamlarla, Çedes ile yapmayı deniyorlar” dedi.

9Ed3F3B9 Cceb 4430 9Eb2 78D8F540E1B3


Aytaç Ural’ın ardından sözü Tele-1 programcısı/ şair Tuğrul Keskin aldı. "Gördüğünü anlamayan, neye inandığını bilmeyenler iktidarda” diyen Keskin, “Leman dergisi önüne giden güruh da, Nesimi’nin derisini yüzenler de, Sığmazam isimli şiirini anlamayanlar da, varlığın birliğini bilmeyenler de hep bunlar. Pir Sultan Abdal da aynı şeyi yaşadı. Bunları konuşuyoruz, çünkü bunlar artık yaşanmasın istiyoruz” dedi. Laiklik temelindeki politikalarla bunların üzerinden ancak gelebiliriz diyen Keskin, “THTM bu açıdan çok önemli. Toplantılarına katılın, mücadeleye katılın. Cumhuriyet’ten başka, laiklikten başka çıkış yolumuz yoktur” çağrısında bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi