CHP Genel Merkezi, CHP İzmir İl Başkanlığı ev sahipliğinde Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi'nde Her Çocuğun Hakkı: Şiddetten, İstismardan ve İhmalden Korunma başlıklı panel düzenledi.
Panele Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcıları Aylin Nazlıaka ve Suat Özçağdaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve eşi Öznur Tugay, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, CHP İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç ile parti yöneticileri de katıldı.
Panelde alanında uzman isimler ve çocuk hakları savunucuları da yer aldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak çocuk politikasını teknik bir konu değil, bir vicdan meselesi olarak gördüklerini ifade ederek;
"Bir belediye, kentte adaletin teminatı olacaksa önce çocuklarına adil davranmalıdır. Bir şehir, çocukların gülümsemediği bir günde, hiçbir hizmetle övünemez. İzmir'in vizyonu nettir; hiçbir çocuk yalnız kalmasın, hiçbir çocuk kendini değersiz hissetmesin. Bizim amacımız sadece çocukları korumak değil, onların özgür, güçlü, mutlu ve sağlıklı bireyler olarak yetişmesini sağlayan bir kent inşa etmek. Çünkü sosyal adaletin başladığı yer, çocuğun güvende hissettiği yerdir. Biz, bu kenti o güven duygusunun üzerine inşa ediyoruz. Bugün bu panelde paylaşılan her veri, her öneri, aslında bir çağrıdır. Çağrımız; bir çocuğun daha güvende büyümesi için, bir anne daha çaresiz kalmasın diye, bir toplumun vicdanı diri kalsın diyedir" diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, çocukların şiddetten, istismardan ve ihmâlden korunma hakkının yalnızca bir sosyal politika konusu olmadığını, aynı zamanda bir insanlık sınavı olduğunu vurguladı.
Bu sınavda, dünya ve Türkiye olarak iyi bir noktada olunmadığını kaydeden Başkan Tugay, UNICEF'in Kasım 2024 ve TÜİK 2024 verilerine göre çocukların maruz kaldığı şiddet vakalarının oranlarını paylaştı.
Başkan Tugay, rakamların birer istatistik değil, kaybedilmiş çocukluklar ve sönmüş hayatlar olduğuna dikkat çekti.
Yoksulluk ve emek sömürüsünün de çocuklara yönelik şiddetin görünmeyen biçimi olduğunu dile getiren Başkan Tugay;
"Şiddet yalnızca fiziksel ya da cinsel değil. Yoksulluk da bir şiddet biçimi. Eğitimden mahrum kalmak, güvencesiz çalışmak, soğuk bir evde büyümek de çocuğun onurunu zedeler" diye konuştu. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin 2024 verilerini de paylaşan Başkan Tugay, "Türkiye'de 15-17 yaş grubundaki çocukların dörtte biri, işçi olarak çalışıyor. Toplam 1 milyon 474 bin çocuk, kayıtlı ya da mesleki eğitim adı altında fiilen işçi ve iktidarın bugün zorunlu eğitimi kısaltma niyeti bu durumdan bağımsız değil. Zorunlu eğitimin kısalmasının sonucu 15 yaşındaki çocukları eğitim dışına çıkararak işçileştirme, onları ucuz iş gücüne dönüştürme olacak. Düzenleme niyetinin, MÜSİAD'ın 'zorunlu eğitimin istihdama engel olduğu' yönündeki açıklamasının hemen ardından gündeme gelmiş olması tesadüf değil" diye konuştu.
Çocukların yüzde 11,7'sinin düzgün iki çift ayakkabısı olmadığını, yüzde 32'sinin günde en az bir kez et, tavuk ya da balık tüketemediğini, yüzde 21'inin evinde ders çalışabileceği bir köşesinin olmadığını ifade eden Başkan Tugay, kentin dört bir yanında kurdukları "Dayanışma Noktaları"nın yalnızca yardım merkezleri değil, çocukların güven zincirinin ilk halkası olduğunu söyledi. Başkan Tugay, bu merkezlerde çocukların okul beslenmesinden kırtasiye desteğine; eğitim materyallerinden hijyen ve gıda desteğine kadar pek çok ihtiyacını karşıladıklarını, sosyal hizmet uzmanlarının her hane ziyaretinde çocukların refahını, güvenliğini gözlemlediğini belirtti. İhmal ya da istismar şüphesi görüldüğünde, ilgili kurumlarla iş birliği içinde hızlı müdahale ettiklerini sözlerine ekleyen Tugay, çocukların hem desteklediklerini hem de aktif olarak koruduklarını kaydetti.
"Hedefimiz her mahallenin bir çocuk merkezine sahip olması" diyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, bu merkezlerde çocukların sadece ders çalışmadığını sanatla, sporla, oyunla ve değerlerle buluştuğunu belirtti.
Burada "Haklarımı öğreniyorum", "Hayır diyebilme", "Sınır koyabilme" atölyeleri yapıldığını hatırlatan Tugay, bu merkezlerde bugüne kadar 3 bin 300'ü aşkın çocuk ve yetişkine eğitimler verildiğini, yedi merkezde görev yapan 13 psikolog ve psikolojik danışmanın, ücretsiz psikolojik destek sağladığını açıkladı.
İzmir'in, Türkiye'de çocukların karar süreçlerine doğrudan katıldığı ender kentlerden biri olduğunu ifade eden Başkan Cemil Tugay, Çocuk Hakları Birimi ve İzmir Çocuk Meclisi ile çocukların fikirlerini yerel yönetim politikalarına taşıdıklarını, hedeflerinin çocukları koruyan bir kentten öte, çocukların birlikte yönettiği bir kent yaratmak olduğunu ifade etti.
"İzmir95" projesiyle de kent yaşamını çocukların göz hizasından yeniden tasarladıklarını dile getiren Başkan Tugay;
"İyi bir başlangıç her çocuğun hakkıdır. Bu hakkı hayata geçiriyoruz" dedi.
Başkan Tugay, 0–3 yaş arasına odaklanan "İzmir95" projesinde, ev ziyaretlerinden ebeveyn rehberliğine; emzirme danışmanlığından erken çocukluk atölyelerine kadar uzanan bir modelin hayata geçtiğini hatırlattı.
Ücretsiz spor okullarında binlerce çocuğa futbol, basketbol, atletizm, halk oyunları gibi alanlarda eğitim verdiklerini ifade eden Başkan Tugay, sivil toplum kuruluşları ve okul aile birlikleriyle koordineli bir çocuk koruma ağı kurarak mahalle ölçeğinde risk altındaki çocukların erken dönemde tespit edilip doğru kurumlara yönlendirildiğini söyledi.
Konuşmasını UNICEF'in bir raporunda geçen cümleyle tamamlayan Tugay, şöyle konuştu:
"Çocuğu korumak, insanlığı korumaktır. Biz de İzmir'de tam olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Her çocuğun hakkını, her çocuğun geleceğini, her çocuğun sesini savunuyoruz ve biliyoruz ki, bunu birlikte başarabiliriz."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, eşitsizliğin giderek derinleştiğini, Türkiye'nin kadınlar ve çocuklar açısından son derece güvensiz bir ülke olduğunu vurguladı. İstanbul Sözleşmesi'nin bir gecede feshedildiğini, Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Yasası'nı budanmaya kalkıldığını belirten Nazlıaka, Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidara geldiklerinde kendilerini yoğun bir sorumluluğun beklediğini söyledi. İktidarın geçen yıllar boyunca yürüttüğü politikaları eleştiren Nazlıaka;
"Önümüzde 11. Yargı Paketi var. Yine çocukların yaş kırılımları ile oynamayı planlıyorlar. Çok tehlikeli, şimdiden uyarmış olalım. Buna asla ve asla izin vermeyeceğiz. Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi'nin de feshedilmesi için birtakım cemaatler, tarikatlar tam tam çalıyor. O tarikat ve cemaatlere yol açanları ilk seçimlerde göndermek durumundayız. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'mızın yerelde yaptıkları güzel uygulamaları ülke politikasına dönüştürmek, hak temelli yaklaşımla çocukları da karar alma sistemi içine dahil etmek ve çocuklarımızın huzur, güven içinde yaşadığı bir Türkiye inşa etmek gibi bir hedefimiz var" dedi.
Nazlıaka, iktidara geldiklerinde Ulusal Çocuk Koruma Eylem Planı hazırlayacaklarını, erken yaşta ve zorla evliliğin kalmayacağını, eşitsizliklerin ortadan kaldırılacağını belirtti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş;
"Ben Türkiye'nin tablosunu son derece kahredici, son derece olumsuz ve üzücü görüyorum ama bu, ülke olarak çaresiz olduğumuzdan değil, aslında elimizde her türlü kaynak olduğu halde iktidarın siyasal tercihleri nedeniyle yurttaşlarımıza ve çocuklarımıza güvenli, mutlu, huzurlu, sağlıklı bir gelecek oluşturamamamızdandır. Cemil Tugay Başkan'ım hem hekim kimliği ile hem de yerel yönetici kimliği ile bu durumu net şekilde kavramsallaştırdı; çocukları korumaktan aciz bir ulusun yaşam hakkı yoktur. Çocuklar geleceğe bir yatırım değil, bugünün yurttaşıdır. Bugün sağlıklı olmalı, bugün yoksul olmamalı, bugün şiddet görmemeli, bugün mutlu olmalı, bugün kendini gerçekleştirecek yetileri elde etmeli" dedi.
CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç de Cumhuriyet'in yeni yüzyılında, çocukların daha adil, güvenli ve özgür bir ülkede büyümesi için omuz omuza çalışacaklarına bir kez daha söz verdiklerini belirtti.
Atatürk'ün "Vatanı korumak, çocukları korumaktır" sözünü bir rehber olarak gördüklerini ifade etti.
Güç;
"Çünkü biz biliyoruz ki bir çocuğu korumak, toplumu korumaktır. Çocuklarımızın geleceği, bu ülkenin geleceğidir. Onların güvenliği, Cumhuriyet'imizin güvenliğidir. Onların eğitimi, demokrasimizin teminatıdır ve onların mutluluğu, hepimizin sorumluluğudur. Bu nedenle çocuklarımızın tarikat yurtlarında değil, güvenli ve çağdaş okullarda büyümesini istiyoruz. Yoksulluk değil, eşit fırsatlar içinde büyüyen, susarak değil, özgürce konuşarak var olabilen çocuklar istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Murat Altuğgil, "Sosyal Hizmetler, Mevcut Sorunlar ve Eğitim Konularının Rolü", İzmir Demokrasi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Orkide Bakalım "Okullarda Psikolojik Destek Hizmetleri, Koruyucu ve Destekleyici Politikalar", Psikolojik Danışman Ezgi Deniz Ergüven "Akran Zorbalığı, Siber Zorbalık ve Madde Bağımlılığı", İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi İzmir Temsilcisi Mustafa Güven "Çocuk İşçiliği ve MESAM" ve Avukat Bedriye Kurtuluş Türk "Çocuğun Korunma Hakkı ve Adalet Sisteminde Çocuk" başlıklı panellerde konuşmacı olacak.
