Anadolu'nun sazı ve sözüyle gönüllerde taht kuran halk ozanı Aşık Veysel, yaşamı, şiirleri ve kültürümüze bıraktığı eşsiz miras üzerinden Kuşadası'nda bir kez daha anıldı.
Panel boyunca ozanın derin dünyasına doğru yapılan yolculuk, dinleyicileri hem hüzünlendirdi hem de gururlandırdı.
Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan ADÜ Devlet Konservatuvarı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Sıtkı Bahadır Tutu ile Dr. Hanife Devrim Küçükebe, Aşık Veysel Şatıroğlu'nun yaşam öyküsünü bütün yönleriyle anlattı.
Ustanın doğduğu topraklardan, çocukluk yıllarında geçirdiği talihsiz kazaya; sazla tanışmasından, şiirlerinin halkın sesine dönüşmesine kadar pek çok önemli dönemeç, katılımcılara etkileyici bir dille aktarıldı.
Aşık Veysel'in yaşamı boyunca karşılaştığı zorluklara rağmen umudunu hiç kaybetmeyişi, sazı ve şiiri direnme aracı haline getirişi, panelin en çarpıcı başlıkları arasında yer aldı.
Panel boyunca Öğretim Görevlisi Dr. Ali Hikmet Göçen de bağlamasıyla ozanın gönüllerde iz bırakan şiir ve ezgilerini yorumlayıp, salonda bulunan dinleyicilere duygusal anlar yaşattı.
Dr. Ali Hikmet Göçen, mızrapla bağlamasının tellerine her vurduğunda, Anadolu'nun sesi Aşık Veysel'in yalın ama derin dünyası salonda yankılandı.
Sanat ve edebiyatın harmanlandığı etkinliğe, ADÜ Devlet Konservatuvarı öğretim üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda Kuşadalı katıldı.
İbramaki Sanat Galerisi'ni dolduranlar, halk ozanının eserlerine kulak verirken geçmişle bugün arasında kurulan kültürel bağın bir parçası olmanın mutluluğunu yaşadı.