Daha önce yapılan araştırmalar, mutluluğun gençlik ve yaşlılık dönemlerinde arttığını, orta yaşta ise azaldığını gösteren bir “U-biçimli mutluluk eğrisi” ortaya koymuştu. Ancak Dartmouth Üniversitesi’nden Prof. David Blanchflower liderliğinde yapılan geniş kapsamlı yeni araştırma, bu anlayışı kökten değiştirdi. Cumhuriyet’in haberine göre, 2017’den bu yana yapılan analizler, dünyanın birçok ülkesinde gençlerin yaşam memnuniyetinin tarihî düzeyde azaldığını kanıtladı.
“Gençler artık mutsuz!”
Araştırma, gençlerin ruhsal durumundaki bozulmanın küresel ölçekte yaşandığını gösterdi. ABD’den Avustralya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar 80’den fazla ülkede aynı eğilim gözlemlendi. Blanchflower, “Artık mutsuzluk yaşla birlikte azalıyor, mutluluk ise yaşlandıkça artıyor” ifadelerini kullandı. Verilere göre, genç yetişkinler geçmişe oranla çok daha fazla kaygı, umutsuzluk ve yetersizlik hissi bildiriyor. Özellikle genç kadınlarda, her dokuz kişiden biri neredeyse her günü kötü bir ruh hâliyle geçirdiğini belirtiyor.
Akıllı telefon vurgusu
Blanchflower, bu değişimin beklenmedik boyutlara ulaştığını vurgulayarak, “Bir anda gençlerin refah düzeyinde ciddi bir düşüş gözlemledik. Bu, daha önce hiçbir veri setinde bu kadar belirgin olmamıştı” dedi. Araştırmada, gençler arasında intihar girişimleri, kendine zarar verme ve ruhsal destek başvurularında da son yıllarda keskin artış yaşandığı tespit edildi. Uzmanlar, bu durumun COVID-19 pandemisi ya da ekonomik krizlerle doğrudan ilişkili olmadığını belirtti.
“Bu tablo korkutucu”
Blanchflower, söz konusu eğilimlerin 2011’de başladığını, 2014 sonrasında ise hızlandığını belirterek, olası en güçlü etkenin “akıllı telefonların yaygınlaşması” olabileceğini söyledi. Daha önce dünyanın 145 ülkesinde doğrulanan mutluluk eğrisinin geçerliliğini yitirmesinin önemli bir kırılma noktası olduğunu vurgulayan Blanchflower, “Bu tablo korkutucu. Bu konuda yıllar önce harekete geçmemiz gerekirdi” ifadelerini kullandı.